Abdullah Gül, askerlerin sivil mahkemelerde yargılanmalarına imkân veren yasayı onadı. Tabii, hemen ardından anayasaya aykırı mı, değil mi tartışmaları başladı. Askeri suçlarla ilgili anayasanın 145. maddesi o kadar muğlak yazılmış ki, zaten değiştirilmesi gerekiyordu. Öyleyse, CHP, Anayasa Mahkemesi'ne aykırılık iddiasıyla başvuracağına, anayasanın 145. maddesini, AK Parti ve MHP ile uzlaşarak değiştirmeye çalışsın; bu konuda inisiyatif alsın. Çankaya'nın onayladığı yasaya göre, casusluk yapan, düşmanla işbirliğine girişen, ülke bütünlüğünü bozmak isteyen, uyuşturucu kaçakçılığı işine bulaşan ya da haksız ekonomik çıkar sağlamak amacıyla örgüt kuran asker kişiler, adli mahkemede yargılanacak. Ama en önemlisi, darbe teşebbüsü eylemlerine bulaşanların da askeri değil adli mahkemelerde yargılanması. Anayasayı ihlâl eden, cumhurbaşkanına suikast ve fiili saldırı düzenleyen, yasama organına, hükûmete karşı suç işleyen, silâhlı isyan eylemine katılan askerler açısından artık Askeri Mahkemeler yetkili değil.
CHP, Anayasa Mahkemesi'ne başvurmadan önce, işin bu tarafını düşünmeli. Bu kanun, darbeye teşebbüsün, muhtıraların, psikolojik harekât adı altında yapılan fişlemelerin, karalamaların hesabının sivil hâkimler tarafından sorulması, dolayısıyla üzerinin kolayca kapatılmaması imkânını yaratıyor.
27 Mayıs'ta, "CHP+Ordu= İktidar" formülü herkesin ağzındaydı. 12 Mart ile CHP, Ecevit sayesinde bu kanaati yıktı; CHP milyonların partisi haline geldi. 12 Eylül'de, Deniz Baykal da, askeri müdahale ile mücadele edenlerin safındaydı. Bu yüzden, Zincirbozan'a bile gönderildi. Maalesef 28 Şubat'ta, 27 Mayıs'tan kalan o formülün yeniden canlandığına şahit olduk. CHP, askeri brifingleri, Sincan'da yürütülen tankları normal karşılıyor, "Türk Silâhlı Kuvvetleri de bir baskı grubu olarak görüş beyan edecektir" değerlendirmesini yapıyordu. Son Milli Güvenlik Kurulu toplantısında, Baykal'ın, 28 Şubat benzeri bir müdahalenin beklentisi içinde olduğu anlaşıldı. Zira MGK'ya giren Abdullah Gül için, CHP lideri, "Kısa sürede, o kanunu veto etmesi gereğini anlayacaktır" şeklinde konuştu. "Latife" desek dahi, darbelerle yüklü bir mazisi olan Türkiye'de bu işin şakaya gelen bir yanı var mı?
CHP, Anayasa Mahkemesi'ne müracaat ettiği takdirde, konu, uzun yıllar demokrasi ayıbı olarak kendisine hatırlatılacaktır. Hatta "Kimlerden işaret aldınız?" diye sorulacaktır.