İran "devrimi" 1979'da gerçekleşmişti. O günden bu güne beyinler yıkandı, herkes İslâm Cumhuriyeti modeline göre yetiştirilmeye çalışıldı. Ama insan tabiatı bu... özgürlük ateşini söndürmek mümkün değil. İran'daki kargaşada Amerikan parmağını görenler, işin içinde fitne fesat arıyor. Oysa sokağa dökülen halkın ne istediğine bakacaksınız: "Hürriyet" talep ediyorlar. Musavi'nin eşi Zehra Rahnavard, "Kadınlar zorla başlarını örtmeyecek" vaadini vermedi mi? Böyle bir adım bile, o kadar önemli ki! Peki sonuç alınabilir mi? Bu noktada Cengiz Çandar'a (Radikal) göz atmakta fayda var: "Dini lideri (Rehber'i) seçen Uzmanlar Meclisi adında, tümü din adamlarından oluşan, 8 yıl için seçilmiş kurulun başındaki Haşimi Rafsancani, büyük kulis faaliyetinde. Dini Lider Hamaney'in görevden alınması yerine, birkaç din adamından oluşan Rehberlik mekanizmasının kurulmasını sağlamak için yol alıyor. Humeyni'nin başbakanı Musavi' den, eski Meclis Başkanı Ayetullah Karubi'ye, bir zamanlar Humeyni'nin halefi olarak addedilmiş büyük Ayetullah Hüseyin Montazeri'ye ve aday olsa cumhurbaşkanı seçilmesinde kuşku bulunmayan Hatemi'ye uzanan bir ittifakın desteği altında hareket eden, büyük bir kitlesel muhalefet sahnede."