Başbakan ile Genelkurmay Başkanı'nın perşembe günkü olağan görüşmesinin salıya alınması, kamuoyunu heyecanlandırdı. Dün bütün gün, haber kanalları bu konu hakkında çeşitli görüşler yayınladı. Erdoğan-Başbuğ buluşmasının ülkedeki gerginliği gidermeye yönelik olduğu hususunda hemen hemen herkes hemfikirdi. Buna mukabil, kimi, belgenin doğru olduğuna inanıyordu, kimi, düzmece, sahte bir bilgi notuyla karşı karşıya olduğumuz kanaatini taşıyordu. Genelkurmay Başkanı ile AK Parti yöneticileri arasında da, bir kanaat farkı olduğu izlenimine kapıldım. İlker Başbuğ, daha ziyade, belgenin sahte olabileceği inancındaydı. AK Parti sözcüleri ise, "sahte olabilir" şıkkına biraz mesafeli davrandılar. Sahte belge düzenleyenlerin amacı, Türkiye'de gerginlik yaratmak, asker ile hükûmeti birbirine düşürmek, kamuoyu nezdinde Türk Silâhlı Kuvvetleri'nin itibarını sarsmak olabilirdi ki, buna da ancak, Ergenekon çatısı altında kümelenen kişiler tevessül edebilirdi. Basına yansıyan benzer belgelerin ışığı altında, psikolojik harekât amacıyla, böyle hazırlıkların yapıldığını bildiğim için, "sahte" iddialarına ben de, AK Parti gibi biraz mesafeli duruyorum.