Ocak ayı başında MİT'e ait bir TIR'a Hatay'da Adana Savcısı ve polislerce el konuldu. Bu olay, iç ve dış bazı medya organlarında, Türkiye'nin Suriye'deki El-Kaide ve IŞİD gibi terör örgütlerine silâh yardımı gönderdiği şeklinde aksettirildi. Bu Türkiye'yi yıpratıcı tartışmalar uzayınca, İçişleri Bakanı Efkan Ala, TIR'ın Suriye'deki Türkmenlere yardım malzemesi gönderdiğini açıkladı.
Şimdi
de gene MİT'e ait ve MİT personelinin bulunduğu 7 TIR'ın yolunu kestiler. İlk olayda görevinin dışına çıkarak Hatay'a gidip polislerle operasyon yapan Adana Savcısı ve operasyona iştirak eden polis âmirleri açıkça suç işlemişlerdi. Bu defa Adana Savcısı'nın yerine atanan savcı, jandarma bölge komutanı ile beraber 7 TIR operasyonunu yürüttü.
***
Bir düşünsenize...
Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak
Suriye Krizi'nde bütün dünyanın takdir ettiği, insan hak ve hürriyetlerinden yana, barışçı ve aktif bir dış politika izliyorsunuz. Burnunuzun dibinde eli kanlı bir diktatör yüzbinlerce kişiyi katlediyor; dindaşlarımız, soydaşlarımız ve bütün
Suriye halkına karşı soykırım uyguluyor. Siz de bir yandan sayıları 1 milyona ulaşan mültecileri misafir ederek her türlü ihtiyaçlarını karşılarken, diğer taraftan
Suriye halkına ilaç, battaniye, gıda gibi zarurî ihtiyaç maddeleri gönderiyorsunuz. Bu yardımların istismar edilmemesi ve yerine ulaşabilmesi için de
MİT'ten istifade ediyorsunuz. Bundan daha tabiî ne olabilir?...
Lâkin
Türkiye düşmanı çevreler ve Hükûmet'i yıpratmak isteyenler el ele vermiş, hiç sıkılmadan El-Kaide'ye silah yardımı yapıldığı gerekçesiyle tezviratta bulunuyorlar. 2013 başından itibaren
Başbakan'ı ve
AK Parti İktidarı'nı yıpratmak için dünyada
Türkiye algısını değiştirmek;
Türkiye'yi köktendinci, İslâmî terörizmi(?!) destekleyen ve yolsuzlukların yapıldığı bir ülke olarak göstermek istiyorlar.
Türkiye düşmanlarının
'El-Kaide'ye yardım' iftiralarına gerekçe bulmaya çalışıyorlar.
Suriye konusundaki
Cenevre-2 Konferansı'na az bir zaman kala ve
Başbakan Erdoğan AB için
Brüksel'e kritik bir ziyaret yaparken düzenlenen bu operasyonlar, tamamen
Türkiye'yi yıpratmak için yapılmıştır.
Buna resmen
'Vatana İhanet' denir.
***
Adana Savcılarının yürüttüğü bu operasyonlar, açıkça Anayasa'ya, kanunlara ve diğer mevzuata aykırıdır. Dünyanın neresinde o ülkenin gizli istihbarat teşkilâtının faaliyetlerine engel olunmaya çalışılır? Bana bir tek örnek gösteremezsiniz...
MİT Kanunu açıktır; üstelik
7 Şubat 2012 operasyonundan sonra teşkilâtın yetkileri daha da arttırılmış ve personelinin statüsü vurgulanmıştır. Buna mukabil, savcı, polis ve jandarmanın da görevleri ortadadır. Bütün bunları bilerek savcıların suç işlemeleri ve kanunsuz emri yerine getiren polislerin ve jandarmaların buna iştirak etmeleri hiçbir şekilde kabul edilemez. Devletin bu görevlilerinin Türkiye aleyhindeki komployu fark etmedikleri iddia edilebilir mi?...
Ne yapalım yani? Bundan sonra yardım götüren
MİT TIR'larının önüne tank birliği mi koyalım?...
Bu arada
MİT'in yardım
TIR'larını yakalatması da ayrı bir fâciadır. Dünyanın en önemli istihbarat teşkilâtları arasında sayılan
MİT, bu son
TIR kepazeliğiyle itibar kaybetmiştir. Bu da
Türkiye'nin aleyhine bir durumdur.
***
TIR olaylarının sorumluları, mevkileri, görevleri ve mazeretleri ne olursa olsun,
'vatan ihaneti' suçuyla yargılanmalıdırlar.