Biliyorsunuz, ben de Başbakan gibi, 'terörle mücadele' ile 'Güneydoğu sorunu'nu tamamen farklı görenlerdenim. Terörle mücadele, Türkiye'nin ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının güvenlik meselesidir. Bu konuda, uzun yıllar boyunca yapılan hatalardan sonra Başbakan Erdoğan 2011 sonbaharından itibaren doğru ve etkili yöntemleri kullanarak terörle mücadelede kesin şekilde başarılı olmuştur. Esasen, terör çevrelerinin görüşmeye açık hâle gelmesinin de sebebi budur.
Terörle mücadele esnasında, terörist ile benim Güneydoğu'daki Kürt kardeşim tamamıyla ayrı değerlendirilmiş ve kardeşlerimiz bağrımıza basılırken teröristlere hak ettikleri cevap verilmiştir.
2013 başlarından itibaren -zaman ayarlaması iyi yapılamasa da- teröristlerin dize gelmesi üzerine 'Görüşme Süreci' başlatılmış ve terörist saldırılar sonlandırılarak 10 aydan beri devam eden nispeten huzurlu bir ortam sağlanmış ve akan kan durdurulmuştur.
***
Apo- PKK- KCK- BDP gibi terör çevresi, çeşitli vaatlerini yerine getirmemiş; teröristler silah bırakmamış ve
Türkiye topraklarından çekilmemiş; çekilenlerin yerine de daha fazla sayıda yeni teröristler sokulmuştur. Bu arada, terörün önemli bir odağını oluşturan
Kandil, görüşme sürecinin sona erdiğinden söz etmiştir. Buna mukabil,
Başbakan Erdoğan ve
Hükûmet çevresi görüşme sürecinin devam ettiğini ve kendileri tarafından bozulmayacağını ısrarla belirtmiştir.
Teröristbaşı'nın da aynı eğilimde olduğu ve terörü kendisini rahatlatacak bir araç olarak kullandığı görülmüştür.
Son olarak, hafta sonu
BDPPKK'nın
İmralı görüşmeleri sonucunda,
Kandil'i de beklemeden, görüşme sürecinin devam edeceğini, üstelik bütün partilere çağrı yaparak ilân ettiler.
Tabloyu tamamlamak için, bu arada
Erdoğan'ın geniş bir
'demokratikleşme paketi' açıkladığını; bu paketin
Güneydoğu halkı tarafından memnuniyetle karşılanırken, terör çevrelerince (
Apo- PKK- KCK- BDP) tepki gösterildiğini de kaydedelim.
***
Terörle mücadelede son durumu şu şekilde tahlil edebiliriz:
1. Son 10 aylık görüşme sürecinde
PKK ve
KCK kendilerini toparlayıp yeniden güçlenmeye çalışsa da, buna fırsat ve imkân bulamamıştır.
2. Terör çevresine dahil olmasına rağmen, terörün bitmesini isteyen bazı kişi ve gruplar, saldırıların tamamen sonlanmasını ve yeni bir siyasî dönemin başlamasını istemektedirler.
3. Güneydoğu halkı, yeni huzurlu dönemden ve demokratikleşme paketinden memnundur.
4. Bütün bunlardan daha da önemlisi, terör çevresi, güvenlik güçlerinin hazır şekilde beklediklerini ve herhangi bir terörist saldırıda bu defa kolayca imha edileceklerini çok iyi bilmektedir.
***
Kısaca ifade edersek, artık terör dönemi sona ermiştir.
Militan ve münferit teröristler ile eylemlerine yarım yüzyıldan beri devam eden, artık yabancı servislerin taşeronu olmuş komünist eşkıyanın olayları konusunda ise hazırlıklı olmak lâzımdır.