Sevgili okuyucular, bugün sizlere dünya tarihinin en büyük palavrasını anlatacağım: 24 Nisan 'Büyük Felâket'(!)
Tarihî gerçekleri evvelâ bizim milletimizin bilmesi gerekir. Dünyada hiçbir millet, bizim mazlum, mağdur, ancak daima vakur milletimiz kadar iftiraya uğramamıştır.
Ermeni tarihçi Palavraciyan'ın ve diğer Taşnak militanlarının iddialarına göre, güya 24 Nisan 1915'te, İstanbul'daki bütün Ermeniler tutuklanmış ve sürgüne gönderilip öldürülmüş. Ermeni diyasporasına ve onun maaşlı uşaklarına göre, uydurma Ermeni soykırımının başlangıç tarihi de buymuş...
***
19. yüzyılın sonunda emperyalist ülkelerin tahrikiyle kurulan Ermeni Taşnak ve Hınçak örgütleri, dünya tarihinin ilk terör örgütleridir. Osmanlı, bu örgütlerin terör ve isyan eylemlerine tam 33 yıl sabırla tahammül etmiş; ancak bu eylemler 1. Dünya Savaşı'nda Türk Ordusu'nu Ruslar ile bir olup arkadan hançerlemeye kadar varınca Ermeni tehciri kararı alınmıştır.
Ermeni tedhiş örgütleri, Erzurum, Sason, Van, Zeytun, Adana, Muş, Bitlis, Kars, Ardahan, Diyarbakır, Elazığ ve Erzincan isyanlarında, 500 binden fazla Müslüman Türk ve Kürdü işkenceyle katletmişlerdir.
Ermeni tedhiş örgütleri, İmparatorluğun başkenti İstanbul'da da çeşitli tedhiş eylemleri yapmışlardır. Hınçak örgütünün Kumkapı'daki şiddet gösterisi; Taşnakların örgütlerini desteklemeyen Ermeni Patrikhanesi'ni basması; Hükûmetin bulunduğu Bâb-ı Âlî Baskını'nı yaparak çok sayıda sivil ve askeri şehit etmeleri; Osmanlı Bankası'nı basmaları ve devlet başkanı II. Abdülhamid Han'a suikast teşebbüsünde bulunmaları, bu tedhiş eylemlerine örnek olarak gösterilebilir.
***
Peki o halde
24 Nisan'da ne oldu?
'Büyük Felâket' neydi?...
24 Nisan'da,
Ermeni komitalarının
İstanbul'da büyük bir silâhlı eyleme hazırlandıklarını haber alan
Osmanlı güvenlik güçleri,
Taşnak,
Hınçak ve
Ramgavar terör komitelerine mensup 235 militan örgüt üyesini tutukladılar. Tutuklananların evlerinde ve iş yerlerinde yapılan aramalar sonunda şu silahlar ve mühimmat bulundu: 19 mavzer, 74 martin, 111 vinçester, 96 maniher, 78 gıra, 358 filavir silahları ile 3591 tabanca ve 45.222 mermi... Bu silâhlar, orta çapta bir askerî birliğin donanımına yeterli miktardı ve tutuklanan 235 kişiye ait bulunuyordu.
O sırada resmî nüfus sayımlarına göre
İstanbul'da 77 bin
Ermeni vatandaşımız yaşıyordu. Bunların içinde devletin yüksek makamlarında bulunanlar, hattâ bakan olarak görev yapanlar bile vardı.
Ermeni iftiracıların iddia ettikleri gibi
İstanbul'daki bütün
Ermeniler değil, sadece binde 3'lük 235 terör örgütü üyesi tutuklandı.
***
24 Nisan'daki olayda, iddia edildiğinin aksine, bırakınız binlerce kişinin katlini, tek kişinin burnu dahi kanamamış, tek kişi dahi idam edilmemiştir
Tutuklananlar Çankırı ve Ayaş'a gönderilerek gözetim altına alındılar ve kendileri için Osmanlı Bütçesi'nden tahsis edilen 2897 kuruş ödenekle ellerini kollarını sallayarak kısa bir süre yaşadılar. Ayaş'ta, bendeniz gibi 5 ay müddetle 60 santimlik duvarı olan zindanda kalmadılar. Gözetim altında bulunanların çoğunluğunu teşkil eden 178 kişi, iki hafta sonra 8 Mayıs'tan itibaren serbest bırakılmaya başlandı. Sadece 57 kişi Suriye'ye gönderildi. Geri kalanlar ise affedildiler.
Bu arada, Gomidas Enstitüsü'ne ismini veren müzisyen Gomidas'ın bütün gözetim süresi, Çankırı'da 13 gün zorunlu ikâmetten ibarettir. Hastalanınca İstanbul'a, oradan da Dahiliye Nezareti'nin özel izniyle Viyana'ya gitmiştir (Kaynak: Osmanlı Arşivleri).
