Türkiye'de, 'Yeni Anayasa'dan sonra en önemli değişiklik ihtiyacı 'Yargı Reformu'dur. Rahmetli Özal döneminde Yargı Reformu konusunda önemli adımlar atmış, yargı mekanizmasını hızlandırmaya çalışmış, fakat tamamlayamamıştık.
TBMM Başkanımız Cemil Çiçek Adalet Bakanlığı sırasında çok önemli yargı reformlarına imzasını atmış ve halefi Mehmet Ali Şahin de bu süreci devam ettirmişti. Şimdiki Adalet Bakanı Sadullah Ergin, süratli, dinamik ve cesur tavrıyla yargı reformu çalışmalarını kesintisiz olarak sürdürdü ve '4. Yargı Paketi'ni tamamladı. Bu arada yargı sistemini demokratikleştiren çeşitli kanunlar da çıkarıldı.
***
Bakan Ergin'in Bugün Gazetesi'ndeki röportajında, yüksek yargıda bekleme ve yığılmanın azaldığı, tutukluluk oranının yüzde 50,4'ten yüzde 23'4'e düşerek yarıdan aza indirildiği, ana dilde savunmanın yargı dilini değiştirmeyeceği gibi sevindirici hususlar bulunuyor. Bu arada basın hürriyeti ile ilgili düzenlemelerin olduğunu da öğreniyoruz.
Ayrıca, Bakan Ergin, insan haklarıyla ilgili bir 'eylem plânı' hazırladıklarını müjdeleyerek plânın ana hatlarını sıralıyor. Bu eylem plânının gerçekleştirilmesi hâlinde, Türkiye'nin ileri demokrasilerdeki standartların üzerine çıkması mümkün olabilecektir.
Ancak, KCK terör örgütü militanlarının tahliyesi, bir demokratikleşme icraatı değil, devletin yargı ve adalet gücünü zaafa uğratacak, son derece yanlış bir uygulama olacaktır. Esasen Adalet Bakanı da bu konuda bir çalışma olmadığını beyan ederek bizi rahatlatmıştır.
Türkiye'nin, nizasız ve ihtilâfsız bir toplum hâline gelmesinde '4. Yargı Paketi'nin büyük katkı sağlayacağına inanıyoruz.
***
Başbakan Erdoğan'ın bir TV konuşmasında generallerin uzun süreli tutukluluğundan söz etmesi, gündeme damgasını vurmuştur. Ergenekon ve darbe oluşumlarının tespit edilerek yargı önüne çıkarılması elbette çok önemlidir ve demokrasimizin teminatı olmuştur. Bu konuda yargının gevşemesinin doğru olmayacağı kanaatindeyim. Ancak, Başbakan'ın bu şikâyetinde haklılık payı bulunduğu da gözden uzak tutulmamalıdır. Artık 5. yılına giren bu yargılamaların daha fazla bekletilmeden sonuçlandırılması gereklidir.
***
4. Yargı Paketi'nin hazırlanması ve kanunlaşarak Meclis'ten geçirilmesi çok önemlidir. Lâkin, 'Yeni Anayasa'nın ışığında 'Yeni Yargı Reformu'na olan ihtiyacı ortadan kaldırmaz. Zira, insanımızın Yüce Allah'tan sonra sığınacağı tek merci olan, mülkün temelini oluşturan, devleti, milleti ve kişiyi ayakta tutan bir yargının yeniden inşası gereklidir.
Bu yargı sisteminde, 'üstünlüğün hukuku' değil, 'hukukun üstünlüğü' gerçekleşmeli ve yeni mekanizma 'oligarşi'nin değil, 'demokrasi'nin teminatı olmalıdır.
Gerektiğinde 24 saat adalet tevzi edebilen ve adaletin tecellisini geciktirmeyen, yepyeni bir yargıya ihtiyaç vardır. Bu yargının 'bağımsızlığı' ve 'tarafsızlığı' tam olarak sağlanmalıdır.
'Yeni Yargı Reformu'nda yargı ve yargılama algısı tamamen değiştirilmeli; sistemin kısa sürede sonuçlanabilecek yeni bir yapı ve yönteme kavuşturulması sağlanmalıdır.
