Şimdi Türkiye'de durum nasıl?' diye sorsalar ne cevap verirsiniz? Salı günü Ankara'da ve Siirt'te cereyan eden terör olaylarını düşünüp 'Berbat durumdayız' mı dersiniz; yoksa bu terör olaylarından sıyrılarak Türkiye'ye daha objektif bakmayı mı denersiniz?
***
Evvelâ,
'terör'den başlayalım...
Ankara'nın göbeğinde,
Başbakanlık binasına kuşbakışı 300 metrelik bir mesafedeki
Kumrular Caddesi'nde patlatılan bomba, hiç şüphesiz vicdanı olan herkesi üzmüştür.
Bitlis'te şehit edilen polisi de ilâve ederseniz,
Ankara,
Siirt ve
Bitlis'te toplam olarak 8 kişi hayatını kaybetmiştir. Günlük can kaybı sayısındaki son iki aylık tırmanış dikkati çekmekte; özellikle terörün şehirlere kaydırılmak istendiği görülmektedir.
Bundan önce de
Türkiye'de ve diğer ülkelerde şehirlerde büyük çaplı terör olayları yaşanmıştır.
ABD'deki ünlü
11 Eylül eylemi,
Londra ve
Madrid'deki tren saldırıları,
İstanbul ve
Ankara'daki çarşı, konsolosluk ve banka eylemleri bunlara örnek olarak gösterilebilir.
Son yıllarda
PKK terör örgütünün şehir kısmını oluşturan
KCK, önce düşük yoğunluktaki gösterilerle yetinirken, daha sonra şehirlerdeki eylemlerini arttırmıştır.
Şehirlerin kalabalık merkezlerinde yapılan terör eylemlerinin ürkütücü olması kaçınılmazdır. Ancak, dünyanın her yerinde yapılan bu eylemlere karşı mücadeleden başka çıkar yol yoktur.
Teröre karşı her türlü istihbarat ve güvenlik tedbirini almalı ve en kısa zamanda terör örgütünü etkisiz hâle getirmeliyiz. Bu konuda geç kaldığımız ve henüz tek elden koordine edilen bir sistem geliştiremediğimiz doğrudur. Lâkin er veya geç bu sistem gerçekleştirilecektir.
Aksi halde, yıllardan beri yapıla geldiği gibi
'barış'tan dem vurarak teröristle anlaşmayı düşünmek kesinlikle geçerli olamaz. Bu acz bizi sadece
'bölünmeye' götürebilir.
***
Türkiye'de ekonomik durum nasıldır?... Terör olaylarına üzüldüğümüz sırada,
Uluslararası Kredi Derecelendirme Kuruluşu Standard and Poor's (S&P),
Türkiye'nin kredi notunu iki kademe birden arttırarak
BBB-'ye yükseltti; böylece
Türkiye,
'yatırım yapılabilir ülke' statüsünü kazandı ve bu durum borsayı yüzde 5 oranında arttırdı.
Geçen hafta ise,
Türkiye, ikinci olarak bir rekora imzasını atmış ve büyüme hızı yüzde 8.8'e ulaşarak
Avrupa birincisi ve
Dünya ikincisi olmuştu.
Dünyadaki ekonomik kriz sebebiyle başta
ABD ve
AB olmak üzere,
Yunanistan,
İtalya,
İspanya gibi ülkeler kıvranırken, biz ekonomik krize rağmen büyüme rekorları kırabiliyoruz.
***
Türkiye'de dış politika durumu nasıldır?...
Başbakan Erdoğan 'Arap Baharı' gezisi sırasında, daha önce hiçbir yabancı devlet ve siyaset adamına nasip olmayan bir sıcaklıkla karşılandı. Hem yöneticiler hem de halk,
Erdoğan'ı âdeta bağırlarına bastılar. Bu arada,
Erdoğan'dan önce
Libya'ya giden
Sarkozy ile
Cameron'ın hâlleri pek komikti.
Başbakan Erdoğan'ın
ABD ziyareti de çok samimî bir şekilde başladı ve görüşmelerde terör konusunda mesafe kat edildiği bildirildi.
Cumhurbaşkanı Gül ise,
Almanya ziyareti sırasında devlet adamlığı kalitesini bir defa daha göstererek,
PKK menşeili bomba ihbarına karşılık direndi ve kendisine lâyık bir vakârla konuşmasını yaptı. Gezisi de son derece başarılıydı.
***
Stratejik Düşünce Enstitüsü'nün
(SDE) Eylül 2011 Araştırması'nda belirtildiğine göre, toplumun yüzde 90'a yakını hayatından memnun. Yüzde 46.1'i kendini
'mutlu', yüzde 40.1'i de
'kısmen mutlu' hissederken, mutsuzların oranı 13.8.
AK Partililerin yüzde 90.1'i,
CHP'lilerin yüzde 82'si ve
MHP'lilerin ise yüzde 83'ü kendini mutlu hissediyor.
Geçen gün
SONAR'ın açıkladığı anket sonuçlarına göre,
AK Parti 12 Haziran seçimlerine oranla oylarını 3 puan arttırarak yüzde 52.82'ye çıkardı.
SDE ise
AK Parti'nin oy yüzdesini 54.7 olarak gösteriyor.
***
Netice olarak, terörün devam etmesinden büyük üzüntü duyduğumuzu, ancak bu üzüntünün
Türkiye'deki genel durumu değerlendirirken tarafsızlığımıza tesir etmediğini söyleyebiliriz.