Milli Eğitim Bakanı Sayın Nabi Avcı, SBS'nin bu yıl son kez yapılacağını belirterek "Eğer belli bir okul üzerinde talep çok olursa, örneğin Galatasaray veya İstanbul Erkek Lisesi gibi okullar kendi sınavını yapabilecek" şeklinde bir açıklama yaptı ve kafalar yine karıştı.
Bence, her okulun kendi sınavını yapması mümkün değil. Örneğin, G.Saray Lisesi'ni 30 bin kişi istiyor. Zaten böyle köklü liselerin öğrenci seçiminde genel sınav yapılabilir, yerel sınav yapılamaz. Konya Maarif var, Kadıköy Maarif var, İstanbul Erkek var, nasıl ayrım yapacaksınız? Sınavların güvenliğini nasıl sağlayacaksınız? Sorular nasıl hazırlanacak? Hepsi soru işaretidir. Eski Bakan Sayın Ömer Dinçer de, köklü liselere girişte genel bir sınav yapılabileceğini belirtmişti.
Önümüzdeki yıl orta son öğrencileri okul yönetimi, rehber öğretmen ve veli tarafından adrese dayalı olarak, öğrencinin ilgi, yetenek ve not durumuna göre ya Anadolu lisesi ya da mesleki teknik liseye yönlendirilecek. Ancak, son zamanlarda açılan tabela Anadolu liseleri ile köklü yani mıknatıs liseleri karıştırmamak lazım.
Köklü ve talebin fazla olduğu liselere, yetenekli öğrencileri çekmek için bir sınav yapılmalıdır. Bu sınav yerel olamaz. Bu durumda anayasa öngörülen eğitimde fırsat eşitliği ortadan kalkar. Yerel sınava o okul çevresindeki insanlar girebilir. Diğer bölgelerdeki insanlar giremez ya da hazırlanamaz. Onun için sınavlar genel olmak zorunda.
Hükümetin bir eğitim politikası var. Sınava dayalı sistemi, okula dayalı hale getirmeye çalışıyorlar. Bu da ilk etapta SBS'de kendini gösterecek. SBS'ye yönelik dershanelerin sayısı önümüzdeki yıl azalır. Dolayısıyla bu hükümetin politikasında ilk adımdır. Ancak üniversiteye girişte sınavlar süreceği için, üniversite sınavı için de, okul odaklı öğretim sistemi oluşturulana kadar dershaneler devam eder.
Benim tahminim uzun süreçte kademeli olarak kapanabilir. Ancak, yakın süreçte üniversiteye hazırlık dershaneleri aynen devam eder.