Yasa taslağını üniversite rektörleriyle paylaşan YÖK, eksiklerin giderilmesi için destek istedi. YÖK'ün ismi Türkiye Yükseköğretim Kurumu olacak. Öncelikle 11 kişilik bir üniversite konseyi kurulacak. Rektörleri bu konsey seçecek. Konseyde 5 üye mevcut üniversiteden, 2 üye Bakanlar Kurulu'nca, 2 üye YÖK tarafından, 1 üye o üniversitenin mezunları arasından, son üye de o ilde en çok vergi verenler arasından veya okula en çok bağışta bulunanlardan seçilecek. Taslakta devlet üniversitelerine rektörün 5 yıllığına atanması üzerinde duruluyor. Vakıf üniversiteleri ve özel üniversitelerde ise rektörün, mütevelli heyetince teklif edilerek kurulca atanması öngörülüyor.
"Yabancı yükseköğretim kurumları Türkiye'de fakülte, yüksekokul açabilecek" şeklindeki madde ise taslağın en dikkat çekici hükümleri arasında. Ancak yabancılar fakülte ya da kampus açtığında yurtdışından öğrenci getirmek zorunda. Kontenjanın yüzde 25'i haksız rekabet olmaması için Türk öğrencilerden oluşacak. Dünyada kendi ağını kurmuş bazı üniversiteler yasadan sonra ülkemizde şube açmak için başvuracak. Devlet müdahalesini sınırlayıp rekabeti teşvik edecek olan tasarı, Türkiye'yi bu coğrafyanın eğitim merkezi yapabilir.
Vakıf üniversiteleri, isterse kâr amaçlı özel üniversiteye dönüşebilecek. Ancak, bunun için burs miktarı, öğrenci başına harcama gibi kriterler konacak. Türk üniversiteleri de yurtdışında birim açacak. Aldığım bilgilere göre, 34 kurum özel üniversite açmak için sırada...
Yükseköğretimin küreselleşmesi, beyin göçü alan ülke olabilmek ve okulları finansal açıdan rahatlatabilecek yabancı öğrenci getirebilmek için, Malezya modelini incelemek gerekiyor. On yıl önce 10 bin civarında olan yabancı öğrenci sayısını bugün 100 bine taşımışlar.
Biz de gelecek 5 yılda yabancı öğrenci sayısını 100 bin olacak şekilde planlamalıyız. Bu durumda yabancı öğrencilerin ekonomimize katkısının, 3 milyon dolar dolayında olacağını tahmin ediyorum.