Bu hafta AK Parti, TBMM Başkanlığı'na zorunlu eğitimi 8'den 13 yıla çıkaracak bir teklif verecek. Sistem 1 yıl okul öncesi eğitim olmak üzere 1+4+4+4 şeklinde bölünüyor. Öğrencilere 4'üncü sınıftan sonra mesleki eğitim imkânı sağlanıyor. 1996- 1997'de getirilen kesintisiz 8 yıllık eğitim sıkıntılara neden oldu. Öğrencileri bir sınıfa koyarak, ilgi, istek ve yeteneklerini göz ardı ettik. Bence değişiklik için geç bile kalındı. Öğrenci mesleki anlamda istediği okula gidebilmeli. Ancak 4'üncü sınıf erken. Sistem 1+5+3 +4 gibi yapılabilir. Bir nevi "28 Şubat kalıntıları temizleniyor" diyebiliriz.
SABAH dile getirmişti
8 yıllık eğitimin zararlı sonuçlarını, 23 Kasım 2011'deki, "8 yıllık kesintisiz eğitim değiştirilmeli" başlığı altındayazmıştım. 6-14 yaş arasındaki çocuk ve gençleri bir araya getirmek, bence sakıncalı. Gelişim özellikleri farklı düzeydeki öğrencilerin, bir arada bulunmasının yarattığı pedagojik sorunlar giderilmeli. 8 yıllık zorunlu eğitim, yaş ve gelişim özellikleri dikkate alınarak kademelendirilmeli. Bu kademelere göre öğrenciler ayrı alanlarda eğitim görmeli.
Düşünülen eğitim süreleri, 1 yıl okul öncesi eğitim, 4 yıl temel eğitim, 4 yıl yönlendirme ve ortaöğretime hazırlık eğitimi, 4 yıl ortaöğretim olmak üzere zorunlu eğitim 13 yıl olacak. Bence, 5 yıl temel eğitim, 3 yıl yönlendirme ve ortaöğretime hazırlık eğitimi yapılmalı.Şu anki sistemde,özellikle Anadolu liselerinde ve özel okullarda verilmesi gereken kendine has kültür yok olduğu gibi yabancı dil eğitimi de büyük darbe yedi. Yani 28 Şubat'ın simgesi 8 yıllık eğitim eğitim sistemimizi bozdu.
Mesleki eğitimin önemi
8 yıllık zorunlu eğitim sistemi, imam hatip liseleri bahanesiyle getirildi. Bir velinin çocuğunun, hem müfredata dayalı eğitim almasını, hem de dinini doğru öğrenmesini istemesi suç mu?
Meslek liseleri bu dönemde gözden çıkarıldı. Ekonomisi kalkınan Türkiye ara teknik eleman bulmakta zorlanıyor. Mesleki eğitim açısından özellikle ikinci 4 yılda, seçmeli dersler havuzunun geniş tutulduğu bir yönlendirme süreci olması gerekiyor. Son 4 yılın ise örgün eğitime devam edenler açısından mesleki olgunlaşma dönemi şeklinde düzenlenmesi gerekir.
Karma eğitimle ilgili sıkıntılar da sürüyor. Bunun zorunluluğunun da kaldırılması lazım. İsteyen çocuğunu, kız okulunda, isteyen erkek okulunda okutsun. Velilere bir dayatma olmamalı.
Ülkemizde toplam nüfusun ortalama eğitim süresi 6.5 yıl. Bu açıdan bakıldığında Türkiye'de eğitim seviyesinin yükseltilmesi için zorunlu eğitim süresinin artırılmasına ihtiyaç var. Ancak pratik açısından bakıldığında 3'üncü ve 4'üncü 4 yılda bizim okullaşma oranımız yüzde 70. Stratejik hedefimiz ise, önümüzdeki beş yılda yüzde 90'ın üzerine çıkmak olmalı. Ancak, ortaöğretimde de yüzde 100 okullaşma oranına ulaşmamız için, yoğun şekilde fiziki altyapıya ihtiyacımız olduğu gerçeğini gözden kaçırmamalıyız.