Kurulduğu günden itibaren, AK Parti'nin eğitimle ilgili çalışmalarını daima yakından takip ettim. Bunları objektif gözle değerlendirdim. Doğru bulduklarımı destekledim. Bence doğru olmayanları da dozuna dikkat ederek sonuna kadar eleştirdim. Bir konuyu eleştirirken, o konunun doğrusunun ve yanlışının çok iyi değerlendirilmesi gerekiyor. AK Parti'nin eğitimle ilgili çalışmalarındaki, artı ya da eksi görüşlerinize saygı duyuyorum. Ancak eğitim terazisinde, doğru bulduklarımın kefesi bence daha ağır basıyor.
Doğru bulduklarımı şöyle sıralayabilirim. İlk ve ortaöğretimde bilgi yüklemeden ziyade, öğrencilere temel beceriler edinme, analiz ve sentez yapabilmeleri için müfredat değiştirildi. Okul öncesi oranı yüzde 40'a çıkarıldı. 1358 Anadolu, 217 Anadolu Öğretmen, 116 Fen, 25 Sosyal Bilimler, 86 Güzel Sanatlar ve Spor Lisesi kuruldu. "Haydi, Kızlar Okula" kampanyası ile 350 bin kızımız okullu oldu. İlköğretimde yürütülen "Haydi Kızlar Okula" kampanyasının lise versiyonu olan "Haydi Kızlar Liseye" projesi hayata geçirildi. Özellikle kızların okullaşmasının artırılması adı verilen proje ile 43 ilde liseye devam etmeyen 488 bin kız çocuğunun genel ve meslek lisesine kazandırılması, lise çağını geçen kızlara ise mesleki eğitim kursu verilmesi hedefleniyor.
Bütçenin en büyük payı Milli Eğitim'e ayrıldı. Bütçe 10.8 milyardan 49 milyara yükseltildi. Bu da AK Parti'nin eğitime ne kadar önem verdiğini gösteriyor. Okullara 844 bin bilgisayar dağıtıldı ve hızlı internet erişimine geçildi. Kırsal kesimde oturan çocuklarımızın yararlanacağı 109 yatılı ilköğretim bölge okulu hizmete açıldı. Her çocuğumuza ücretsiz ders kitabı uygulaması başlatıldı. Ortaöğretim 4 yıla çıkarıldı. Esneklik amacına yönelik olarak, ilk yıl her türlü lisede ortak dersler verildi. Modern okullar inşa edildi, 162 bin derslik yapıldı. Dar gelirli ailelere okula giden çocuklarını desteklemek amacıyla her ay para verildi. Burslar 9 kat artırıldı. Bu çalışmaların içinde en takdir ettiğim ise, eğitim gören engelli sayısının 10 kat artırılması oldu. Üniversiteye giriş sınavlarında uygulanan katsayı adaletsizliği azaltıldı. Ancak benim kalbimden geçen tamamen kaldırıması.
Geçiçi değil, sürekli olmak
Yükseköğrenimdeki gençlerimizin bursları ve kredi miktarları yükseltildi. Şehirlerimizde modern 174 yurt açıldı, yatak sayısı 249 bine çıkarıldı. Eğitim barışı yapılarak, üniversitelerden ayrılan 800 bin insanımıza af getirildi. Çeşitli dönemlerde yükseköğretim kurumlarıyla ilişiği kesilen insanlarımıza, eğitimlerine devam etme hakkı sağlanmasını doğru buluyorum. İnsanları okuldan uzaklaştırmak, yanlış bir düşünce. Her ilimize bir üniversite açıldı. Şu anda da vakıf üniversitelerinin yanı sıra, özel üniversitelerin kurulması üzerinde çalışılıyor.
AK Parti'nin, eğitimle ilgili aldığı kararlar, siyasi olup geçiçi değil, devamlılık gösteriyor. Bakanlıkları sırasındaki çalışmalarından dolayı Hüseyin Çelik'i ve Nimet Çubukçu'yu başarılı buluyorum. Bir eğitimci olarak doğru bulduğum her konuda kendilerini destekledim. Ayrı düşündüğüm konularda ise kurallar dahilinde eleştirdim. Eğitim dünyamızda başarılı olmak istiyorsak, sürekliliği göz ardı edemeyiz. Bunu da AK Parti hükümeti başardı. Şimdi de, eğitimdeki bu istikrar bayrağını Ömer Dinçer'in taşıyacağına inanıyorum.