Üniversiteye giriş sisteminde, YÖK'ün katsayıyla ilgili yaptığı doğru ve köklü değişiklilikler pek çok tartışmayı da beraberinde getirdi. Katsayı konusunda meslek liselilere yapılan, bundan önceki uygulamaya kesinlikle katılmadım. Bu görüşümü, 17 Ağustos 1999'dan itibaren gazetem SABAH'ta, birçok defa dile getirdim. Alınan kararın sonunda, bu konuda ne kadar doğru ve haklı düşündüğüm bir kez daha ortaya çıktı. YÖK'ün kararını olumlu buluyorum. Okul türü ne olursa olsun, bir gencin üniversiteye girme hakkının önüne engel koymak yanlış. Bir gencin ilgi, istek ve yeteneği doğrultusunda seçeceği meslek, ortaöğretim düzeyindeyken belirlenmeli. Mesleki eğitim 10 yıldır katsayı problemi yüzünden önemli ölçüde zarar gördü.
Bu karardan sonra üniversiteye de gidebilirim diye düşünen genç, mesleki eğitime yönelecek. Ayrıca katsayı uygulaması sanayimizi de baltaladı. 10 yıl önce iş dünyamız bu sistemin vereceği zararları hesaplayamadı. Umarım bu karar, gençlerimizi mesleki eğitime yönlendirir. Böylece, kalifiye eleman yetişmesinde önemli bir adım atıldı. Yıllardır uygulanan farklı katsayı nedeniyle yalnızca öğrencilerimiz değil, üniversitelerimiz ve iş dünyamız da zarar gördü. Katsayı uygulaması ülkemizde mesleki eğitimi öldürmüştü. Bundan sonra iş dünyamızın nitelikli eleman ihtiyacının giderileceğine inanıyorum.
Katsayıya iptal davası
Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, bu düzenlemenin Danıştay tarafından iptal edilebileceğini belirtti. Kanadoğlu'na göre; bu konuda Anayasa Mahkemesi'ne gitmenin bir anlamı yok. Kararın ve yönetmeliğin iptali için Danıştay yeterli. Şayet Danıştay iptal kararı verirse, katsayı uygulamasının yeniden ortadan kaldırılması için, YÖK Kanunu'ndaki üniversiteye giriş ile ilgili maddeye, eşitliği sağlayacak bir hüküm konulması gerekiyor. Bu kanun değişikliği de Anayasa Mahkemesi'ne götürülebilir. Bence, Anayasa Mahkemesi bunu iptal etmez. Çünkü burada Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'na aykırılıktan söz etmek mümkün değil.
YÖK'ün aldığı katsayı eşitliği kararında, Anayasaya aykırı bir yön yok diye düşünüyorum. Kısacası, alınan kararla, adaletsizlik bir ölçüde giderildi. Bence, "memleket meselesi" haline gelen meslek lisesi konusunu, kısır tartışmaların ve siyasi hesaplaşmaların konusu yapmadan, sloganlara hapsolmadan gençlerimizin geleceği olarak görmemiz gerekiyor. Meslek liseliler açısından haksızlıklarla dolu, sıkıntılı bir dönem yaşandı. Bu okul türlerinde okuyan başarılı öğrencilerin önü kesildi. Bence, genç hangi alanda okumak istiyorsa, o alanda eğitim görmeli. Bunun en bariz örneklerini 1999 öncesinde görebiliriz. O yıllarda mesleki eğitimi tamamlayıp, üniversiteye giren gençler, hemen hemen her alanda kariyer sahibi oldu.