Geçen hafta bir konuda bilgi edinmek için THY Genel Müdürlüğü'ne gittim. Kapıdan itibaren her birinde çalışanlar büyük bir nezaketle ve ilgiyle insanlara yaklaşıyor.
Burada iki genç danışmanla tanıştım. Mehmet Karataş ve Mahmut Yayla . Biri Amerika'da Ph.D (Doktora) diğeri ise MBA (Mastır) yapmış. Yabancı dili ve teknolojiyi son derece iyi kullanıyorlar. Konuşurken gösterdikleri saygı ve içtenlik beni çok mutlu etti. Bir eğitimci olarak bu gençlerle gurur duydum.
Bir ara Skylife dergisini inceledim. Genel Müdür Doç. Dr. Temel Kotil'in yazısı dikkatimi çekti. THY'nin satış geliri yüzde 11, net karı yüzde 29 artmış. 2005 sonuçlarına bakıldığında koltuk kapasitesini yüzde 17 fazlalaştırmış. Yolcu doluluk oranını ise 1.3 puan yükseltmiş. Uçuş emniyeti konusunda da büyük bir hassasiyet gösteren THY, bu konuda da başarısını kanıtlamış. Türkiye'deki ilk IOSA (IATA Operasyonel Güvenlik Denetimi) operatörü ilan edilmiş. Nisan ve mayısta başlayan seferlerle, THY ile 7 önemli kente daha; Dublin (İrlanda), Riga (Letonya), Addis Ababa (Etiyopya), Hartum (Sudan), Ekaterinburg (Rusya Federasyonu), Dnepropetrovsk (Ukrayna) ve Bombay'a (Hindistan) direkt uçabilecekmişiz. Halen sayısı 89 olan uçak filosunun da, yaz sonunda 100'e ulaşması planlanıyormuş.
Bünyesine kaliteli, saygılı ve günün teknolojisini çok iyi kullanan gençleri katan THY'nin, neden her geçen gün başarı grafiğinin yükseldiğini, şimdi daha iyi anlıyorum. Yabancı dile ve teknolojiye sahip gümbür gümbür bir gençlik geliyor. Ben yaştaki dostlarım kusura bakmayın, bu gençlerle anlaşabilmek için, onların seviyesine inmeye değil, çıkmaya çalışmalıyız. Tabii ki onlar da hayatta başarılı olmak istiyorsa, bizlerin tecrübe ve görüşlerinden ders almalı. İleride bu genç beyinlerin ülkemiz için ne kadar olumlu işler yapacağını hep birlikte göreceğiz.