İspanya'da, hem de İspanya'nın en özel bölgelerinden biri olan Endülüs'te maçları izleyen ve takımı takip edenlere bile zor gelen bir iklim ortamında Beşiktaş hem çalıştı hem de iyi bir turnuva oynadı. Hava akşam saatlerinde bile 38-39 derece ve nem yüksekti. Normal şartlarda sıcaklar ve nem dolayısıyla takımlar İspanya gibi ülkeleri bu mevsimde çalışmak için tercih etmezler. Fakat bu güzel organizasyon sayesinde bu kadar üst düzeyde takımlarla maç oynama olanağını değerlendirmek de yanlış bir fikir değil. Beşiktaş, maçlar arasındaki antrenmanlarını da sabah erken, akşam da geç saatlerde yaptı ve güzel bir kampı geride bıraktı. İkinci maçta, Porto karşısında ilk sınav olan Lyon karşılaşmasına göre daha iyi bir Beşiktaş izledik. Bence iki maç arasında denenen oyun düzenleri, oyuncu tercihleri ve maç stratejileri bu farkı ortaya çıkardı. İlk sınavda Lyon önünde daha kontrollü oynayan, oyunu kendi alanında kabul eden, geçen sezon olduğu gibi rakibi bozup kontraataklarla çabuk çıkmaya çalışan bir takım görüntüsü vardı. Beşiktaş, bu düzeni atakta biraz zayıf kalmasına karşın iyi uyguladı.
2. sınav olan Porto karşılaşmasında ise daha çok öne çıkan, rakibi baskı altına alan, pozisyon üreten, çok adamla atağa katılan, orta alandaki oyuncuların daha fazla ofansif katkı yaptıkları bir Beşiktaş izledik. Bu görüntü beni memnun etti. Bu seviyedeki takımlara bunu yapabilen bir Beşiktaş, Süper Lig'de bu oyun anlayışını ve düzenini çok daha üst seviyede ve daha iyi şekilde uygulayabilecektir. Şampiyonlar Ligi elbette daha farklı. Burada İstanbul'daki maçlar çok daha önemli. Buradaki maç stratejileri de değişiklik gösterebilir. Şampiyonlar Ligi'nde tek tek her maç için ayrı düşünülüp içerdeki maçların galibiyetle geçilmesi durumunda gruptan çıkılabilir. Beşiktaş, bu kadrosuyla bunu yapabilir. İki sene önceki Şampiyonlar Ligi'nde içerideki Porto maçı galibiyetle geçilse gruptan çıkılabilirdi. Bu sezonki kadro daha geniş ve daha deneyimli. İçerdeki maçlarda hatalar yapılmazsa gruptan çıkma ihtimali yüksek. Beşiktaş'ın İspanya'daki genel görüntüsü daha dengeli, daha tecrübeli ve en önemlisi daha güvenli bir takım olduğu. Bu tablo, geleceğin Beşiktaş'a başarılı günler getireceği yönünde. Endülüs'teki futbol rüzgarını ve güvenini arkasına alan Beşiktaş, bu görüntüsünü taraftarının sesiyle birleştirdiğinde ortaya güzel bir resital çıkar.