Türkiye 2012 yılına hem 'acı' yaşayarak hem de sevgiyle, umutla girdi. Ülkemiz için toplumda travma yaratan tüm insani acıların yaralarını acilen sarıp sarmalamamız gerekirken, ekonomik yönden dikkat isteyen bir yıl yaşayacağımızı unutmamalıyız. Belki en önemli çekincemiz, Avrupa'da 'üstü örtülü olmaktan çıkan ekonomik krizin' bizi nasıl etkileyebileceği sorusunu sorarken, doğru önlemlere yönelmek. Şu anda değişen dünyanın dengelerinde, Türkiye ekonomik anlamda güçlü noktada durmayı sürdürüyor. Bu tespiti biz değil, ekonomiden anlayan uzmanlar ve uluslararası isimler yapıyor. Ama böyle yansısa da, herkesin temkinli olması gerekir.
İŞADAMLARINA ÖNERİ
Uluslararası ekonomik danışmanlık kurumu Deloitte, yıl biterken "Ekonomik Görünüm 2011" adlı raporunu yayımladı. Raporda, Türkiye'deki ve dünyadaki ekonomik gelişmeler özetleniyor. "Avrupa krizi, Türkiye ekonomisini nasıl etkiler?" sorusuna ise temkinli yaklaşım var.
Bunun her şeyden önce, krizin boyutuna bağlı olduğu, kriz derinleşmez ise Türkiye ekonomisi üzerindeki etkinin çok sınırlı kalabileceği ifade ediliyor. "Nispeten kısa sürecek durgunluk dönemi sonrasında, risk iştahındaki iyileşmeyle birlikte Türkiye'ye para girişi mutlaka güçlenir, iç taleple büyür" deniyor. Raporda Türkiye'nin ihracatı ve genel büyüme oranının, dünya ekonomisinin büyümesi ile güçlü ilişkide olduğu kaydediliyor. Türkiye tarafında, sağlam, etkili büyümenin, sağlıklı bankacılık sektörünün, hatırı sayılır bütçe performansı gibi olumlu unsurların etkisi de mercek altına alınmış. Derecelendirme kuruluşlarının, Türkiye'yi 'yatırım yapılabilir' seviyeye yükseltmeden, ülkemizin büyüme modelinin kalıcı değiştiğinden emin olmak istediği vurgulanan raporda, "Bu da yine hepimizin bildiği gibi kısa vadede çok hızlı büyümekten kaçınmayı, orta vadede ise son derece iyi önceliklendirilmiş reformlara odaklanmayı gerektiriyor." değerlendirmesi yapılıyor. İzmir Ticaret Odası Başkanı Ekrem Demirtaş da, bu somut değerlendirmeler ile örtüşen uyarılar yaptı. Ekrem Demirtaş'ın öncelikle İTO üyelerine ve iş dünyasına yönelik uyarılarındaki temel başlıklara, dikkat etmek gerekli:
-Nakit akışının ve finansman yönetiminin iyi yapılması.
-Yatırım yaparken öz kaynakların kullanılması.
-İhracatta, yani dışarda yeni pazarlara ulaşılması.
-İçeride uygun yatırım alanları bulunması.
Bunları yapmak da yetmiyor. Ekrem Demirtaş, tedbirli şekilde, A ve B planlarıyla moral bozmadan büyümeye devam etmeyi öneriyor. Tümüne katılıyoruz.