SABAH Posta Kutusu'nda 04.06.2004 tarihinde Arif Özden imzasıyla çıkan ve Çankırı'ya üniversite gelmesinin sakıncalarına yer verdiğiniz yazının konsepti bence yanlış kurgulanmış bulunmaktadır. Yazıda yer alan "Asıl önemli olan şehrin, açılması düşünülen üniversiteyi ne kadar içine sindirebileceğidir." cümlesinin çok talihsiz bir ifade olduğunu düşünüyorum. Haydi Türkiye'de insanları sağlı sollu ayırdık, cemaat dernek diye ayırdık, imam hatip ve rejim diye ayırdık, tamam bölük bölük bir ülke yaptık, ama bir şehri tümüyle ayırıp yargısız infaz yaparak bir "kefe"ye oturtmak bir yazar hassasiyetinden beklenemez davranıştır.
Çankırı tarihsel birikimleri olan ve bu birikimlerle çağdaş dünyada hak ettiği yeri almaya çalışan diğer illerimiz gibi, Türkiye Cumhuriyeti'nin bir ilidir. Şehirde bulunan meslek yüksekokulu ve diğer birimler şehre çok şey katmıştır, tabii ki şehir de onlara... Yeni bir üniversite ise şehrin kalkınmasında çok önemli rol oynayacaktır. Bu arada şehrin insanı da ne fedakarlık yapması gerekiyorsa onu yapacaktır. Yine yazınızda belirttiğiniz "Çankırı'ya gelen öğrencilerin ne gibi sosyal etkinlikleri olabilir, bu gençler nerede gezip eğlenebilir, düşünmek bile istemiyorum" cümlesinde olması gereken ifadenin nerede gezip eğlenebilir şeklinde değil, "hangi kütüphaneden istifade edebilir, mühendislik öğrencileri hangi fabrikada staj yapabilir, vs" şeklinde sormanızı beklerdim. İşte Çankırı'ya bir üniversite kurma süreci hem sanayi hem de eğitim alanında yeni yatırımları birlikte getirecektir. Şehrin insanı buna hazırdır. Bugünün Ankara'sı, Gaziantep'i, Kayseri'si, Konya'sı hep üniversite sanayi eşzamanlı gelişimini lokomotif ederek kalkınmış, yaşanılır hale gelmiştir.
Çankırı üniversitesi ile ilgili yapılan çalışmalar, fikir teatileri biz Çankırılılarca da çok tartışıldı, özellikle Çankırı Araştırmaları [www.cansaati.org] sitesinde bu konuda bir çok fikir sunuldu ve bu alanda yapılan çalışmalar anlatıldı. Ahmet GÜLŞEN (Mali Müşavir)