Mehmet Ümit Metin, SABAH Posta Kutusu'nda 29 Şubat 2004 tarihinde yer alan "Karasularının Önemi" başlıklı yazısında Ukrayna'nın karasularını 200 mile çıkarttığı hususunda yanılıyor. Ulusların karasularını 200 mile kadar çıkarabilme hakkı vardır ve nitekim ABD'nin karasuları 200 mildir. Ancak komşu ya da kıyıdaş devletler bu konuyu kendi aralarında anlaşmalarla çözerler. Ege'de bu anlaşma olmadığı için bir "hak" olmasına karşın Yunanistan karasularını 12 mile dahi çıkaramamaktadır. Kaldı ki coğrafi kısıtlamalar da mevcuttur. Ukrayna için de durum budur. Karadeniz'e sahildar devletlerin karasuları 12 mildir. Ümit Metin'in yanlış olarak aksettirdiği ise "Ekonomik Bölgedir". Karadeniz'e kıyısı olan ülkeler, coğrafya izin vermediği için ekonomik bölgelerini 200 mil olarak belirleyememektedir. Örneğin, Ukrayna ile Türkiye'nin Deniz Ekonomik Bölgeleri'nin sınırı, her iki ülkenin arasında yer alan denizin tam orta hattıdır ve bu bölümlenme diğer ülkeler için de geçerlidir. Yani burada Türkiye'- nin aleyhine bir durum yoktur. Kalkan sorunu ise yine coğrafya ile ilgilidir. Türkiye'nin Karadeniz sahili hızla derinleşen bir özelliğe sahiptir. Oysa Ukrayna ve Romanya'nın sahili millerce mesafeye kadar sığdır. Bu ise kalkan balıklarının üreme, çoğalma ve barınma ihtiyaçları için çok uygun koşullar sağlamaktadır. Buna bir de o ülkelerin bilimsel ve iyi planlanmış su ürünleri politikalarını eklerseniz, oralarda kalkan balığı stoklarının bilinçli avcılık nedeniyle azalmadığını göreceksiniz. Bizimkilerin derdi, kendi kıyılarımızda zaten çok az bulunan kalkan balığının kökünü bizzat adamların denizinde de kurutmaktır. C.Canova