Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ATİLLA DORSAY

Başbakan tam bir 'Sinefil' çıktı

Başbakan Erdoğan, ünlü Açılım Toplantıları'ndan birini dün yine Dolmabahçe sarayında büro alarak kullandığı bölümde yaptı. Toplantıdaki üç gazeteciden biri ve de tek sinema yazarıydım. İşte sıcağı sıcağına izlenimlerim..
Önce şunu söyleyeyim: 44 yıllık gazeteciliğimde ilk kez bir başbakanın böyle bir davetine çağrıldım. Ve hemen ardından ekleyeyim: Başbakan'ın konuşmasına da hayran oldum. Başkaları yazmış da olabilirdi, ama öylesine benimseyerek ve kendi hayatıyla bağlantılı biçimde anlattı ki... "Bir kitap okuyup hayatı değişenleri biliriz, ama bir film veya oyun da bunu yapabilir" dedi. Eski Yeşilçam'ı izleyerek büyüdüğünü, hayatı filmlerden öğrendiğini söyledi, eski açıkhava sinemalarını ve "bir filmin içinde kaybolduğu günleri" özlemle andı. Ve sanatçılara "ülkem ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum" dedi.
Sonra filmlerin önemine geçti. Kurtlarla Dans'ın Kızılderililer, Malcolm X, Mississippi Yanıyor gibi filmlerin veya Kökler dizisinin zenciler sorununa, Çingeneler Zamanı'nın çingeneler için önemine değindi. Sonra yerli filmlere döndü: Lütfi Akad'ın Gelin/ Düğün/Diyet üçlemesinin veya Halit Refiğ'in Gurbet Kuşları'nın ülkemizin göç olgusuna katkısını anlattı, vaktiyle Yılmaz Güney filmlerinin verdiği mesaj dikkate alınsaydı, bugün Kürt açılımının çok farklı bir yerde olacağını söyledi. Erksan'dan Kavur'a, Gören'den Ökten'e birçok sinemacımızı andı. Ve dedi ki: "Bence ülkemizde sinema, politikanın kat kat üzerinde bir cesaret yüklenmiştir." Erdoğan yeniden altını çizdiği 'Roman açılımı'nda da Ağır Roman veya Beynelmilel gibi filmlerin etkisine dikkat çekti.
Kimler vardı? Eski Yeşilçam'dan aklınıza gelebilecek tüm erkek oyuncular (belki Cüneyt Arkın dışında). Yeşilçam kadınları ise hiç yoktu!.. Onları daha yakın yılların sanatçıları temsil etti: Hülya Avşar, Lale Mansur, Meltem Cumbul veya Demet Akbağ. Eski yönetmenleri Şerif Gören, Erden Kıral, Orhan Oğuz gibi birkaç isim temsil ederken, yeniler daha çoktu: Mustafa Altıoklar'dan Derviş Zaim'e, Yeşim Ustaoğlu'ndan Tomris Giritlioğlu'na... Komedyenler ise tam kadro hazırdı: Şener Şen'den Metin Akpınar'a, Cem Yılmaz'dan Yılmaz Erdoğan'a, Ata Demirer'den Şahan Gökbakar'a... Alfabetik oturtma kararı kimi garip durumlar yarattı. Örneğin Cem Yılmaz iki eski Yeşilçamcının, Ümit Utku ve Tamer Yiğit'in arasına oturdu ve ağzını açamadı!.. Bense kendimi Şahan'ın yanıbaşında buldum. Medeni bir diyalog kurduk ve Recep İvedik'siz yeni projesinden söz ettik.
Konuşmalara gelince... Pek önemli bir şey yoktu. En akılda kalanlar, Cem Özer'in "Toprak reformunu niye rafa kaldırdınız?" demesi ve de Sırrı Süreyya Önder'in şu lafı oldu: "Bize para verin film yapalım, Hollywood'dan star getirip oynatalım' diyenlere hakkımı helal etmiyorum!"...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA