Avrupa Birliği Adalet Divanı "Türkler lehine" pek çok karar verdi: Sevince kararı... Tetik kararı... Demirel kararı.. Ertanır kararı... Sedef Kararı... Torun kararı... Kadıman kararı... Hangisini sayalım.
AB Adalet Divanı;
Kişilerin serbest dolaşımını karara bağladı... Lehimize.
Hizmetlerin serbest dolaşımını karara bağladı... Lehimize.
Türk ailelerin sosyal haklarını karara bağladı... Lehimize. Bunlar "Kapı gibi... Tapu gibi" kararlar... Bağlayıcı.
Ama başta Almanya olmak üzere AB ülkelerinde "Hak ihlalleri" kurumsallaşıyor.
Hukuk devleti Almanya'da "Hukuk uygulanmıyor."
Şimdi "Bunlara göz yumacağız ve..."
"Tayyip Bey'e posta koydu" diye Alman Cumhurbaşkanı'nı alkışlayacağız öyle mi?
1. Tayyip Erdoğan'la hesabı olan "Bu hesabı Türkiye'de görür."
2. Hükümet "Meclis'te düşürülür."
3. İktidar "Seçimle değiştirilir."
4. "El sopasıyla" siyaset yapılmaz.
5. Demokrasilerde "Alternatif vardır." Bu iktidara da alternatif çıkacaktır.
6. Demokraside alternatif olmasaydı "Ak Parti iktidara gelemezdi."
Diyeceğimiz o ki...
Siyaset denilen olay "Futbol" değildir ki, maçı kazanmak için takımı "Yabancı oyuncu" ile takviye edesin.