Yakın geçmişte... Tam üç yıl önce... 16 Şubat 2011'de...
CHP İstanbul Milletvekili Çetin Soysal basın toplantısı yaptı.
Çok şey söyledi... Özetle:
Dinleme listesini gördüm... Dinlenenlerin sayısı üç binin üstünde.
Kemal Kılıçdaroğlu da dinleniyor, Deniz Baykal da.
CHP ve MHP Meclis Grup Yöneticileri dinleniyorlar... Oktay Vural'ın adını listede gördüm.
AK Parti de dinleniyor.
Dinlenenler içinde yargı mensupları var... Gazeteciler var.
Çetin Soysal'a soruldu:
- Kim dinliyor?... Asker mi?
Soysal "Hayır" dedi:
- Dinlemeyi yapan askeri bir yapılanma değil... Emniyet içinde ciddi bir organizasyon.
Basın toplantısından sonra Çetin Soysal'ı aramıştık.
Gazeteye geldi... Çayımızı içti... Basın toplantısında söylediklerini "Yeni ayrıntılar ve isimler vererek" bir kez daha anlattı.
Sonra ne mi oldu?.. "Hiç."
Çetin Soysal'ın söylediklerinin "Üstüne gidilmedi."
Hiçbir yetkili onu arayıp da "Arkadaş şu listeyi göster... Bildiklerini bize anlat" demedi.
Hatta... Çetin Soysal'dan "Derin sularda yüzmemesi" istendi... Öyle ya... "Bu sular tehlikeli... İnsanı boğar."