Yaşar Okuyan "Ben genel başkan iken" diye söze başladı.
Seneler önce... Okuyan "Hür Parti'yi" kurmuştu... Hikâyemiz o dönemle ilgili.
"Anketçi" randevu alır... Ankara'ya gelir... "Adı... Şirketi belli" ama şimdi yazıp da "Rezil/ teşhir" etmeyelim.
Önce Genel Başkan Yaşar Okuyan'a bir "Brifing" verilir.
Sonra da "Sizin parti için kamuoyu araştırması yapalım" denilir:
- Araştırma her ay tekrarlanacak...
Her araştırma için 50 bin lira ödeyeceksiniz. Okuyan başlar gülmeye... "Ayda 50 bin... Partide bu para ne gezer?"
Kamuoyu araştırma şirketi "40 bine iner."
Okuyan "Iııh" der... "Çok pahalı."
Sonra... 30 bin... 20 bin... Ve anketçi son sözünü söyler:
- Sizi çok seviyoruz...
Hatırınız için 10 bin. Yaşar Okuyan "Bu iş kaç ay sürecek" diye sorar. "Şirketin" sahibinin yanıtı:
En az on ay sürecek.
Hür Parti henüz yeni... Onun için ilk ay oyunuzu yüzde üç falan göstereceğiz.
Sonra her ay bir puan zıplatacağız. (Evet... Anketçinin sözü bu... Zıplatmak.)
On ay geçince... Hür Parti on üç puanda falan görünecek... Yüzde on barajının üstünde.
Seçmen de Hür Parti'nin barajı aşacağına inanacak...
Oyunu sizin partiye atacak. Televizyonda seçimle, siyasetle ilgili program yapan arkadaşlar bugünlerde Yaşar Okuyan'ı mutlaka TV'ye çıkarmalılar.
Ve "Bu hikâyeyi" anlattırmalılar.
Aslında hikâye uzun... Biz özetledik...
Tamamını Okuyan'dan dinlemelisiniz...
Gülmekten ölürsünüz. Not: Merak eden olacaktır...
"Yaşar Okuyan ayda on bin lirayı vermiş mi" diye.
Okuyan'ın saf tarafı vardır ama... "Çakma anketçiye para kaptıracak kadar da değil."