Belçika'ya Türk göçünün ellinci yılında durum... 250 bin nüfuslu Gent kentinde gece kulübüne gittik... "Tını... Muzikanten Huis."
Müşterilerin çoğu "Belçikalı."
İkinci sırada "İngiliz, Fransız, Alman... Faslı... Bosnalı..."
Türkler "Üçüncü sırada."
Duvarda iki tablo... Flamanca. (Belçika'da iki dil konuşuluyor... Flamanca ve Fransızca... Flamanca konuşan daha çok.)
Birinci tablo:
Mevlana'nın "Gel gel, ne olursan ol yine gel" sözü.
İkinci tablo:
Yunus Emre'nin sözleri:
"Ben gelmedim kavga için... Benim işim sevgi için."
Müşteriler Mevlana'nın, Yunus Emre'nin sözlerini okuyorlar... Eğleniyorlar... Biralarını, şaraplarını yudumluyorlar.