Mesajlar yağmur gibi...
Telefonlar durmak bilmiyor.
Türkiye'nin değişik yerlerinden...
Almanya'dan... Belçika'dan...
Hollanda'dan.
Kimi soru soruyor.
Kimi sorununu anlatıyor.
Kimi Almanya'da doğmuş, şimdi Türkiye'de yaşıyor.
Mesajlar ve telefonlar şunu gösteriyor:
Yılların ihmali var... Avrupa'ya büyük göç vermişiz ama uzun süre onların sorunlarıyla ilgili politika üretememişiz.
Şimdi...Büyük bir uyanış var...
Haklarını haykırıyorlar... Arıyorlar.
Demirkan davası... Heyecan yaratmış... Karar gününü bekliyorlar.
Ve... Çok hoşumuza gitti... Bize soruyorlar: AB Adalet Divanı kararının lehimizde çıkması için bize düşen bir görev var mı?.. 24 Eylül'de Lüksemburg'da toplanalım mı?