Fıkrayı Yaşar Öncan dostumuz anlattı... Onun da burada yazlığı var... Alibey Adası'nda.
Köyde uzun sakallı bir ihtiyar varmış.
Günün birinde köye genç bir öğretmen gelmiş.
İhtiyarın sakalı dikkatini çekmiş:
- Amca... Sakalın da pek uzun.
- Öyledir öğretmen bey.
- Amca gece yatarken sakalını yorganın altına mı sokuyorsun, yoksa yorganın üstüne mi koyuyorsun?
- Hiç dikkat etmedim öğretmen bey.
İhtiyar evine gitmiş... Akşam olmuş, yatmış... Ama sakal meselesi kafasına takılmış.
Sakalını, yorganın altına sokmuş... Uyku tutmamış.
Sonra yorganın üstüne çıkarmış... Yine uyuyamamış.
Geceyi uykusuz geçirmiş.
Eşi sormuş:
- Bey... Bir şeye mi canın sıkıldı?
- Hayır... Sadece kafama takıldı... Bunca yıl yatarken sakalım neredeydi?... Yorganın altında mı üstünde mi?.. Bu konu şimdiye kadar hiç aklıma gelmemişti... Ama şimdiden sonra da hiç aklımdan çıkmaz... Kafama takıldı kaldı.
Yaşar Öncan fıkrayı şöyle bağladı:
- Kafanı bir şeye fazla takmayacaksın... Uzatmayacaksın... Sonra işin içinden çıkamazsın.
Dinleyenlerin tepkisi:
- Vallahi çok doğru.