Akşam yemeğinden sonra "Yan odaya" geçilir.
"Diğer davetliler" gitmiştir.
"Dört kişi" kalmışlardır:
Demokrat Parti'nin dört kurucusundan üçü olan "Bayar, Menderes ve Koraltan" ile Ali Fuad Başgil.
Menderes "Sayın Hocam" der:
Az önceki konuşmamız sırasında bizi hatalı bulduğunuz izlenimini edindim.
Böyle bir izlenim edinmekte haklı mıyım?
Haklıysam, bize yönelttiğiniz tenkitler tam olarak nedir? Ali Fuad Başgil:
Üzülerek açıkça ifade etmeliyim ki hissiniz sizi yanıltmamış.
Ayrıntılı açıklamalar fazla zaman alır... Ben şimdilik bir tespitle yetineceğim.
Sizler halkın büyük çoğunluğunun kesin desteğine, haklı veya haksız güvenerek, ülkenin zinde ve etkili kuvvetleri olan üniversite öğretim üyelerini, yazarları, gazetecileri, subayları........
İhmal ettiniz.
Tek kelime ile Türkiye'nin "Beyin takımını" umursamadınız.
Asıl üzücü olan nokta şu ki biraz daha fazla uzlaşmacı, biraz daha fazla cana yakın bir tavır, bence bu kuvvetleri dizginlemeye yeterdi.