Barışı istemeyenler de çok... İçeride, dışarıda... "Süreci" baltalayanlar... Sürece "tuzak" kuranlar.
Diyarbakır'da çok kişi "bundan" bahsediyor.
"Aman dikkat" diyor.
İşte... Sohbetin burasında... Abdullah Demirbaş bir "hikâye" anlatıyor.
Diyarbakır'a bir "abi" gelmiş... "Siyaset büyüğü... Kültürlü... Bilimsel sözler eden" biri.
Salonda "seminer" vermiş.
Seminer bitince... Sormuş:
- Ne anladınız?
Yanıtlar birbirinin aynı:
- Vallah bir şey anlamamışam.
Arka sıralarda oturan biri parmak kaldırmış:
- Ben anlamışam.
- Söyle öyleyse... Ne anladın?
- Siz anlatırsınız ki... Ayık (uyanık) olun.
Bugünlerde Diyarbakır'da bu hikâye çok yaygın... Barış isteyenler uyanık olsun... Kahvelerde konuşuluyor:
- Ayık olun oğlum, ayık!