Başbakan Erdoğan "işte bu kuvvetler ayrılığı denilen olay var ya" dedi ve...
"Önüne çıkan engellerden" bahsetti.
Bunun üzerine "bazı devlet büyükleri" Başbakan'ın sözlerini "tercüme etme yarışına" girdiler:
"Başbakan demek istedi ki..."
Başbakan'ın "ne dediği, neden dediği" son derece açık... "Simültane tercümeye" gerek yok. Ayrıca bir "tercümanın" dediği, öteki "tercümanın" tercümesiyle çelişiyor.
Neyse ki "tecrübeli" Cemil Çiçek var... "İmdada" yetişti. Hem kuvvetler ayrılığı ilkesinin "vazgeçilmezliğini" savundu.
Hem de "uygulamadan kaynaklanan yanlışları" söyledi.