Kenan Evren ile Tahsin Şahinkaya bugün "telekonferans yöntemiyle" sorgulanacak. "Yapanın yaptığının yanına kâr kalmaması... Darbecilerin yargılanması... Demokrasinin kökleşmesi" bakımından büyük aşama.
Bakalım "paşalar" ne diyecekler?
Ama... Zamanı ve yeri gelmişken... "Bazı şeyleri" söylemekte yarar var.
12 Eylül ihtilalinden sonra Kenan Evren ve arkadaşlarını, TBMM'nin şeref salonunda, ayakta alkışlayanlar kimlerdi?.. "Yüksek yargının başkanları."
Kenan Evren, ihtilalden sonra il il dolaştı... Meydanlar tıklım tıklımdı... "İğne atsan yere değmez" misali... Paşa'yı alkışlayanlar "uzaydan mı gelmişlerdi?"
Ya Kenan Evren'e "fahrî hukuk doktorası" verenler... "Sahi şimdi onlar neredeler?"
Beldelerinin köylerinin ismini beğenmeyenler... "Köyümüzün beldemizin ismi Evren olarak değiştirilsin" diye sıraya girenler... "İçişleri Bakanı'ndan rica etsek de bunları açıklasa."
İhtilâl döneminin Anayasasına "yüzde 92 evet oyunu kim vermişti?" Başka ülkelerden gelenler mi?
Demirel'in Isparta'sı, Ecevit'in Zonguldak'ı "1982 Anayasasına evet" demek için sandıklara koşmadı mı?
Dedik ya... "Bir başkadır benim memleketim."
"Överken" de sınır tanımıyoruz, "söverken" de.