Onlar da insan... Onlar da fıkra biliyorlar.
Onların da anlatacakları "anıları" var.
Ama... TV'de "öfkeli...Asık suratlı bir hale" geliveriyorlar.
Kemal Kılıçdaroğlu'nun "anılarına" gülerken, "neden acaba" dedik içimizden.
- Siyasetçi "bu yanını... Gülen tarafını" kamuoyundan neden gizler?
***
Yorgun bir çarşamba akşamı... Ankara'da akşam yemeği.
Davet sahibi
Kemal Baytaş.
Konukları: Kılıçdaroğlu... Üniversiteden, yüksek yargıdan, iş dünyasından, medyadan dostları.
***
12 Eylül dönemi... Askerler bir yere
"baskın" yapmışlar.
"Maliye'den de bir yetkili" istemişler.
Maliye
"Hesap Uzmanı Kılıçdaroğlu'nu" görevlendirmiş.
Baskında
"her şeye" el konulmuş.
Kılıçdaroğlu'na da
"sen kasa, para, hesap işlerine bak" demişler.
"
Baskın" bitmiş.
Kılıçdaroğlu da
"raporunu" yazıp vermiş.
***
Komutan raporu beğenmemiş:
- Bu nasıl rapor?.. Yarım sayfalık rapor olur mu?
- Yazacak başka bir şey yok ki.
- Olmaz... Yeni rapor yaz.
Kılıçdaroğlu
"bir sürü lüzumsuz laf" yazarak raporu uzatmış...Ve
"iki buçuk sayfalık raporu" komutanın önüne koymuş.
Komutanın yüzü gülmüş:
- Hah, işte böyle... Rapor dediğin uzun olur... Şimdi üst makama sunabilirim.