Cemil Çiçek'e "babamı anlattım."
Bakkaldı... Üniversite mezunu değildi.
Ama "analiz yeteneği... Öngörüsü" çok yüksekti.
***
Meclis Başkanı da
"babasını hatırladı... Duygulandı."
Ve anlatmaya başladı:
Babam... Okuryazardı... İlkokulu dışarıdan bitirdi.
Nasıl okusun?.. Daha 5 yaşında yetim kalmış.
Ama öyle bir sağduyusu vardı ki...
***
Sohbet derinleşti...
Meclis Başkanı
"Babası Hacı Ahmet Çiçek'i" anlatmaya devam etti:
Bunca tecrübeme rağmen, itiraf etmeliyim, babamın öngörüsü benden ileriydi.
Siyasete atıldığımda babam hayattaydı... Her şeyi konuşurduk... Her defasında (yorumları) benden daha isabetliydi.
Diyeceğim o ki... Bu vatandaşa güvenmek lazım.
Üniversite diploması, mastırı, doktorası yok... Fakat feraseti, çoğumuzun diplomasından daha sağlıklı.