Adalet Bakanı'ydı... Bir pazar günü buluştuk... "Yemeğe gideceğiz" dedi.
Bizi "yemeğe" nereye götürse beğenirsiniz?
"Cezaevine."
Mahkûmlardan bir "saz heyeti..."
Yine "mahkûm" şarkıcılar, türkücüler.
"Kader kurbanlarıyla" yemek yedik.
Onların şarkılarına eşlik ettik.
Bir "mahkûm solist" bize sordu:
- Sizin için neyi okumamı istersiniz? "Cemil Bey için söyleyin" dedik:
- Yozgat sürmelisi... Dersini almış da ediyor ezber.
Mahkûm söyledi, Adalet Bakanı da türküye eşlik etti... Unutulmaz bir gündü.