Bir teyze "sizi tanıyorum" diyor:
- Oğlum sizin yanınızda (Çetinkaya Mağazası) çalışıyor.
Bir amca "siz Başbakan'a yakınsınız" diye yaklaşıyor:
- Emekli maaşıma düşük zam yapıldı... Bizi unutmayın.
Bir genç "elindeki dilekçeyi" uzatıyor:
- Efendim bana bir iş.
Necati Çetinkaya "hepsini dinliyor... Herkesin gönlünü alıyor."
***
Ve sonra kürsüye çıkıyor:
"Rabbim isterse sular büklüm büklüm burulur,
Sırtına Sakarya'nın Türk tarihi vurulur."
Kalabalık basıyor alkışı.
***
Çetinkaya
"sevgili Adanalılar" diye devam ediyor:
"Ben gelmedim kavga için,
Benim işim sevgi için,
Dostun evi gönüllerdir,
Gönüller yapmaya geldim."
***
Veriyor coşkuyu, hem de damardan:
Gönül fedaisiyim... Gönül almaya geldim.
Mevlana hoşgörüsüyle hepinizi kucaklamaya geldim.
Gel, kim olursan ol, gel... Gönül kapımız herkese açık.
İncinsen de incitme.
Bir olalım, iri olalım, diri olalım... Dünya gözüyle gelin kucaklaşalım.
***
Dinleyenler coştukça coşuyorlar.
Kimi
"Baba" diye bağırıyor, kimi
"Necati abi."
Kimi
"evine" davet ediyor, kimi
"çocuğunun sünnetine."
Gittik, dinledik, birlikte gezdik
"Adana onunla gurur duyuyor."