Bizim ekipten Mahmut Yiğit "dersine iyi çalışmış."
Kâbe'yi tavaf ederken ya da namaz sonları "kitabı" açıyor, "Türkçe dualar" okuyor.
"Duyan" koşuyor:
- Hocam, yüksek sesle oku, biz de amin diyelim.
Sonunda "genel istek üzerine" Mahmut Yiğit, Kâbe'deki caminin "kürsüsüne" oturtuldu.
Ve "Yiğit Akü'nün sahiplerinden"
Mahmut Yiğit'in adı da "Mahmut Hoca'ya" çıktı.