Mehmet Barlas, Rauf Tamer, Taha Akyol, Güneri Civaoğlu, Yalçın Doğan ve daha pek çok meslektaşımız çok iyi bilirler...
Turgut Özal "eleştiriye açıktı."
Kızdığı, küstüğü olurdu ama "fazla uzatmazdı... Unuturdu... Hoşgörülüydü."
Ama ne zaman ki "eşine" ya da "kızına" söz söylenince... O "sakin Özal" gider, "öfkeli bir Özal" gelirdi.
Turgut Bey'den belki 40 kez dinledik:
- Benim için ne yazarsanız yazın... Ama eşimi, kızımı karıştırmayın.