İstanbul-Kültür Üniversitesi Rektörü Prof. Dr.
Dursun Koçer'den bir davet aldık: "Prof. Dr.
Erdal İnönü'yü anma gününe onur vermenizi saygı ile dileriz."
"Anma günü" 19 Şubat... Yarın.
"Umarız" siyasetçiler de davetlidirler.
"Dileriz" katılırlar.

***
Muhalefet lideri Erdal İnönü'ye sorulmuştu:
- Özal'ı eleştiriyorsunuz ama... Siz iktidar olursanız ne yapacaksınız?
- Özal ne yaptıysa, tam tersini.
Ancak bu yanıt "kendisinin de hoşuna gitmedi." Ve İnönü hemen "geri adım" attı:
Özal'ın her icraatı yanlış değil.
Doğruları da var.
Biz iktidar olursak, Özal'ın olumlu icraatlarını hızlandırarak devam ettiririz.
Özal'ın yanlışlarını sürdürmeyiz. Düzeltiriz.
Kamuoyu, Erdal Bey'i "dün öyle konuştu, bugün böyle... Hemen sözünü geri alıverdi" diye eleştirmedi. Aksine takdir etti.
"Devlet adamına bu yakışır" dedi.
***
Hiçbir iktidarın "her yaptığı yüzde yüz doğru" değildir.
"Her yaptığı yüzde yüz yanlış" da değildir.
Dünyanın her yerinde, iktidarların "doğrusu" da vardır, "yanlışı" da.
"Artısı" da vardır, "eksisi" de.
***
Muhalefet odur ki...
İktidarın "olumlu işlerini" de görür.
Gerektiğinde iktidarı "tebrik eder."
Ama "yanlışını, eksiğini, gediğini" de her platformda söyler.
***
İnönü "işte böyle biriydi."
Kültür Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Dursun Koçer'e "Erdal Bey'i hatırladığı ve hatırlattığı için" teşekkürler.