Turuncu renk "tahrik ediciymiş."
İnsanları "hırçınlaştırırmış."
Meclis'teki "yüksek gerilimin nedeni de" Genel Kurul salonundaki koltukların "turuncu" olmasıymış.
Öyleyse "koltukların rengini" değiştirelim.
Meclis "dikensiz gül bahçesi" oluversin.
***
Çetin Altan, Meclis Genel Kurulu'nda
"eşek sudan gelinceye kadar" dövülürken, koltukların rengi turuncu muydu?
Koyu yeşildi... Siyaha çalan yeşil... Haki.
***
Meclis'in
"komisyonlarında da" kavga çıkar.
En çok
"Plan Bütçe Komisyonu'nda."
Komisyon salonlarındaki koltukların rengi
"turuncu değil ki?"
***
Milletvekili konuşurken, kürsüde
"su bardağı" da olur.
Bir gün, bir milletvekili
"başkana kızdı", bardaktaki suyu
"Başkanlık Divanı'na fırlatıverdi."
Aynı milletvekili bir gün yine
"Genel Kurul salonunda" Başkan'a kızdı.
Ve gitti, onu
"odasında patakladı."
"O dönemde de" Meclis'teki koltuklar
"turuncu değildi."
***
Bir Siirt milletvekili, öteki Siirt milletvekilini
"Meclis çatısı altında" tabancayla vurarak öldürdüğü zaman, Meclis
"turuncunun T'si ile" tanışmamıştı.
***
Diyeceğimiz o ki;
Olay, renk olayı değil
"demokratik olgunluk" olayı,
"demokrasi kültürü" olayı.