Biraz "grip vaziyeti" var, dudaklarda "uçuklama" falan.
Ayrıca evde de "sınav heyecanı."
Torunlar "Alican ile Mehmet"in sınavları.
O nedenle Deniz Baykal dün "sabah yürüyüşünü" aksattı.
***
- Deniz Bey... Ödevinizi yapıyor musunuz?
"Ödevden" kastımız, Başbakan'ın mektubuna verilecek yanıt.
Baykal güldü:
- Evet evet... Bu hafta sonu üzerinde çalışıyorum.
- Deniz Bey, Başbakan'ın mektubunu kaç kez okudunuz?
- 2 kez... İlk geldiğinde açtım okudum... Sonra da MYK üyesi arkadaşlarımla birlikte okuduk... Sade bir mektup.
***
- Sayın Baykal... Başbakan'a yazacağınız yanıt sizin kaleminizden mi çıkacak, yoksa bir ekip çalışması mı olacak?
- Öyle olacak... Zaten MYK'da konuştuk... Arkadaşlarımın düşüncelerini aldım.
***
Bu defa
"konumuz/sorumuz" mektubun uzunluğu üzerine.
Deniz Baykal'ın yanıtı:
Başbakan'ın mektubu A-4 kâğıdı ile 1 sayfa... Kaç vuruş olduğunu bilemiyorum.
Benim mektubuma gelince... Biraz daha uzun olacak.