Pazartesi saat 08.45. Deniz Baykal ile sabah sohbetindeyiz. CHP Genel Başkanı "Sayın Başbakan'la küs değiliz" dedi ve ekledi:
- Olur mu öyle şey?.. Ne demek küslük?.. Bu yaşlara gelmiş, uygar insanlarız.
İKİ GÖRÜNTÜ
"Deniz Bey" dedik:
30 Ağustos Pazar günü bütün TV'ler, gün boyu "iki görüntüyü" tekrar tekrar verdiler.
Birincisi, Genelkurmay'da, Başbakan ile "ayaküstü de olsa" başbaşa konuşmanız.
İkincisi, Hipodrom'daki törende eşiniz Olcay Hanım ile Başbakan'ın diyaloğu... Sizin de "sıcak bakışlarla" onları izlemeniz.
BEKLENTİ
Devam ettik:
- Demek ki toplumda bir "beklenti" var... "Böyle görüntüleri" insanlar özlemiş... Kamuoyu, liderlerin "sadece cenaze törenlerinde" değil, diğer vesilelerle de tokalaşmasını, konuşmasını arzu ediyor.
KAMUOYU
Deniz Baykal "çok doğru" diye söze başladı:
İnsanlar, bu dediğini görmek istiyorlar.
Çok da doğal... Kamuoyu haklı.
Kamuoyunu anlamamız gerekiyor.
Başbakan'la küs değiliz... Ne demek küslük?.. Mümkün mü?.. Doğru mu?.. Yakışır mı?
ANCAK
Deniz Bey "ancak" diye konuşmasını sürdürdü:
Ortada bir memleket meselesi var.
Uyarılarım, eleştirilerim, şikayetlerim var.
Değerlendirmelerim var.
Başbakan'ın yapmaya hazırlandığı bazı işlerin Türkiye'yi böleceğine dair kuşkularım var.
İHTİLAF
CHP Genel Başkanı "günlerdir TV'lerde seslendirdiği eleştirilerini" tekrarladı.
Sonra da dedi ki:
- Başbakan ile karşılaşınca elbette el sıkışacağız... Selamlaşacağız... Hal hatır soracağız... Ama bu selamlaşma, devlet içindeki ihtilafı ortadan kaldırmaz.
ETNİK DİL
Deniz Baykal:
Kamuoyu Başbakan ile benim "el sıkışmamı, birlikteliğimi" istiyor... Görünce seviniyor.
Ama kamuoyu eğer o düşüncede de (açılım konusu) birleşmemizi istiyorsa... "Nasıl birleşelim?"
Etnik dil, Milli Eğitim'e girerse felaket olur... "Ben bu inançta iken, birleşmemiz mümkün mü?"
KÜSLÜK YOK
Daha sonra, 30 Ağustos akşamı "Genelkurmay Başkanı'nın verdiği resepsiyonu" konuştuk.
Ardından söz yine "küslük-barışıklık" konusuna geldi.
Deniz Bey dedi ki:
Belli olgunluktaki insanlarız... Elbette el sıkışıp, hal hatır soracağız.
Ortada bir küslük kesinlikle yok... Ama bir memleket meselesi var.
" Haydi uzatmayın, anlaştık deyin, kucaklaşıverin" demek, işi cıvıtmak olur.
Etnik dil, Türkiye'yi çözer, böler... Bunu millete anlatacağım.