Güneydoğu'da "olay" olmuştu. Şehit düşenler içinde "asker" de vardı, "polis" de.
Şehitlerin içinde "Kırıkkaleli" de vardı, Kırıkkale'nin ilçesi "Keskinli" de.
"Bölge halkı" öfkelendi.
***
Ve halk o öfkeyle, Keskin'den geçen
"otobüsleri" taşlamaya başladı.
Diyarbakır'dan Ankara'ya, İstanbul'a giden otobüsleri.
***
Neyse ki vali, belediye başkanı, emniyet müdürü, kanaat önderleri
"halkı sakinleştirdiler."
Siyasetçiler
"yangına körükle gitmediler."
***
Kırıkkale'yi
"laboratuar olarak" seçmemiz, Kürt açılımı konusunda
"ortalama tepkiyi" ölçmek için Kırıkkale'ye gitmemiz, biraz da bu yüzden.
"Halk" olağanüstü duyarlı.
"Ani tepki" veriyor.
Ancak...
Yöneticiler
"halkı aydınlatınca... Doğru yolu gösterince... Olanları ve olacakları anlatınca da..."
Aynı halk
"yöneticileri dinliyor."
"Otoriteye" boyun eğiyor.
***
İşte o yüzden
"laboratuarımız" Kırıkkale.