Bu hafta gündem "Güroymak-Norşin."
Öyleyse "8 Ağustos Cumartesi'ye" dönelim.
"Olayı" başından itibaren anlatalım.
Cumartesi, saat 09.45'te Cumhurbaşkanı'nın uçağı Muş Havaalanı'ndaydı.
Doğruca "Bitlis'e hareket edildi."
Havaalanı-Güroymak arası 40 kilometre. İlçede halk "sokaktaydı... Yoldaydı."
3 AFİŞ "
3 bez afiş" saydık.
Kaymakamlığın, belediyenin ve DTP'nin afişlerini.
"İlçemize hoş geldiniz Sayın Cumhurbaşkanımız" yazılıydı.
YÜKSEK OKUL
Kadın erkek, yaşlı genç çok kişinin elinde de "istiyoruz" pankartları.
"Tek şey" istiyorlardı:
"Yüksek okul."
HEM DE NASIL?
Belediye Başkanı Mehmet Emin Özkan'a "çok mu istiyorsunuz" dedik. "Hem de nasıl" diye konuştu:
Sosyal, siyasal, kültürel gelişme için okul şart.
2 yıllık bir meslek yüksek okulu istiyoruz.
İnsanların eğitim görmesine karşı olan güçler bugüne kadar buraya yüksek okul yapılmasını engellediler.
AYRINTI
Cumhurbaşkanı Gül "Bitlis gezi sine çok iyi hazırlanmış."
Heyetinde "tarih hocaları" da vardı.
Güroymak'ta "heyecanı-kalabalığı" görünce durdu.
Burada bir "ayrıntı" verelim.
Muş'ta belediye AK Parti'de.
Bitlis'te AK Parti'de.
Ama Muş ile Bitlis arasındaki Güroymak'ta "DTP'de."
KUCAKLAŞMA
Kaymakam, Belediye Başkanı, Komutan, Emniyet Müdürü "hoş geldiniz" dediler.
Gül, onların elini sıkar sıkmaz "kalabalığın arasına daldı."
Hal hatır sordu, el sıktı, kucaklaştı.
Sonra "ver elini Bitlis."
Güroymak-Bitlis arası 27 kilometre.
EZBER BOZULUYOR
Abdullah Gül, Bitlis'teki konuşmasında "kiminin ezberini bozan, kimini kızdıran" ancak "bölge halkının gururunu okşayan" o sözleri söyledi:
- Buraya gelirken Norşin'e uğradım... Halkın mutluluğuna ve sevincine ortak oldum.
DÖNÜŞ YOLU
Gün geçti, akşam oldu.
Ahlat-Tatvan üzerinden Muş'a dönüyorduk.
Yine "Güroymak'tan geçtik."
Karanlıktı, insanlar sokaktaydı.
Herkes "bayrak sallıyordu."
MESAJ
Ankara'ya dönerken uçakta Cumhurbaşkanı Gül "Norşin'i gördünüz mü" dedi:
- Bu saatte hâlâ herkes ayakta... Durmak istedim... Ama geç olmuştu... Bu manzara iyi değerlendirilmeli... İnsanlar barış içinde birlikte yaşamak istiyorlar. "Bayrak" dedik:
- Herkesin elinde Türk bayrağı vardı.
Cumhurbaşkanı:
- Evet, benim de dikkatimi çekti... Norşin, benim vermek istediğim mesajları çok iyi almış... Aslında bütün Türkiye alıyor... Umutluyum... Bu iş böyle gitmeyecek... Türkiye bu büyük sorununu, toplumun bütün kesimlerinin katkısıyla çözecek.