Şanghay Başkonsolosumuz Murat Ülkü bizleri akşam yemeğine davet etti.
Bir alışveriş merkezinin "en üst katındaki" lokantaya.
Lokanta oldukça kalabalıktı.
Kemal Baytaş sordu:
- Bu lokanta global krizden etkilenmedi mi?

***
Murat Ülkü "kriz her yeri etkiledi ama" diye söze başladı:
- Devlet, sürekli olarak halka moral veriyor... Alışverişe çıkın çağrıları yapıyor... Tabii yabancı oyuncuların rolünü de unutmamak lazım.
Baktık, lokantada yemek yiyenlerin üçte biri "yabancı."

Çin yıllardır "yabancı yatırımcıyı teşvik ediyor."
Yabancı yatırımcının "hukukunu koruyor."
Global krizle birlikte;
1. Yabancı yatırımcıya "ek teşvikler" gelmiş.
2. Yabancının hukuku "daha da sağlama bağlanmış."
***
Biz lokantadan "kentin gece manzarasını" görüntülerken, Kemal Baytaş "yabancı oyuncuların rolü konusunda" ayrıntı istedi.
Başkonsolos Murat Ülkü dedi ki:
* Şanghay'da yaratılan katma değerin 3'te 2'si yabancıların.
* Çin, dışa açılmasaydı, kendi yağıyla bu mucizeyi yaratamazdı.

Çin'de siyasi sistem "Marksist" ama ekonomi "liberal mi liberal." Yabancı sermaye "baştacı." Teşvik ise "süper."