Seneler önceydi.
Gebze'ye, Yüksek Teknoloji Enstitüsü'ne gittik.
Prof. Dr. Ahmet Ayhan'ı ziyaret ettik.
Karşımızda "ülkene hizmet ettiğin ve ürettiğin kadar vatanseversin" diyen bir bilim adamı vardı.
"Ben olmazsam hiçbir şey yürümez" şeklindeki "Ankara mantığına" karşı koyan, "Üniversite ile sanayiyi evlendirmeye uğraşan" bir idealist insan.
***
Ziyaretimiz ona moral verdi, dost olduk. Sonra zaman zaman konuştuk. Konya'ya döndükten sonra
"kitap yazmaya" koyuldu."
Ve hastalandı. O hasta yatağındayken,
"kitabı baskıdaydı."
***
Geçenlerde Ahmet Hoca'nın kızı Lale Ayhan (Gazi Üniversitesi) aradı.
- Ziyaretinize gelmek istiyorum.
Geldi ve...
Babam, sizlere ömür.
Kitabının basıldığını göremedi.
Not defterinde sizin adınız var.
Babam, kitabı yayınlanınca, size de imzalayıp göndermek istiyordu.
Babamın kitabını size ben getirdim.
Kitap:
"Yüksek Türk Teknolojisinin Doğum Sancısı
TÜRKİYE'NİN TEKNOLOJİYLE SINAVI
Bir Rektörün Anıları."
***
Nur içinde yat Hocam.
Türkiye
"bu sınavı" başaracak.