Kabine revizyonu ile birlikte "kriz-polemik karışımı" mini bir "tartışma" yaşandı.
Konusu:
338 milletvekili olan bir parti Meclis dışından Dışişleri Bakanı atar mı?
Neden atamasın ki?
***
Süleyman Demirel 1964'te
"Adalet Partisi'ne Genel Başkan" seçildiğinde, milletvekili değildi.
"Meclis dışından" Başbakan Yardımcılığı'na atandı.
***
Turgut Özal 1983'te
"tek başına" iktidara geldiğinde...
"Denildi" ki:
1. Meclis Başkanı
"ANAP dışından" olsun. Hatta
"isim bile" telaffuz edildi: Milliyetçi Demokrasi Partisi'nden
"bağımsız" seçilen eski Başbakan
"Bülend Ulusu.
2. Milli Eğitim Bakanı da yine
"ANAP'lı olmasın."
3. İçişleri Bakanı da.
"O dönemi yaşayanlar" çok iyi bilirler.
***
Turgut Özal
"hayır" dedi:
- Başbakan benim... Kararı ben veririm.
Ve
"3 koltuğa" 3 ANAP milletvekilini oturttu.
Meclis Başkanı:
Necmettin Karaduman.
Milli Eğitim Bakanı:
Vehbi Dinçerler.
İçişleri Bakanı:
Ali Tanrıyar. (Özal'ın bacanağı.)
***
Turgut Özal 1983'teki
"ilk kabinesine" TBMM dışından
"iki isim" yazdı:
1. Dışişleri Bakanlığına... Büyükelçi
Vahit Halefoğlu.
2. Tarım Bakanlığına... "Milli Güvenlik Konseyi tarafından veto edildiği için TBMM'ye giremeyen"
Hüsnü Doğan.
***
"Örnekleri" çoğaltabiliriz.
Özetlemek gerekirse:
- Prof. Dr. Ahmet Davudoğlu
"AK Parti'nin kurulduğu günden bu yana" Abdullah Gül'e ve Recep Tayyip Erdoğan'a
"danışmanlık" yaptı.
- Sağır sultan bile biliyor ki, dış politikanın
"mimarı" o.
- Dışişleri Bakanı yapılması da
"gayet doğal."