Dün Bülent Ecevit'in "kara kutusu" Hüsamettin Özkan aradı... Uzun konuştuk.
Ağzından Ecevit için, Rahşan Hanım için, birlikte siyaset yaptığı arkadaşları için "olumsuz tek söz" çıkmadı. "Sadakat" ne kadar büyük erdem.
***
Zaten Ecevit de bunu bildiği içindir ki, hiçbir zaman "Hüsamettin Özkan aleyhine konuşmadı." Ve "kimseyi de konuşturmadı."
Hüsamettin Özkan hâlâ "suskun" ve hâlâ "kapalı kutu." "Düne... Ecevit'in hasta olduğu döneme" hiç girmiyor.
Sadece "şunu" söylüyor:
- Eski notlarınıza, arşivlere bir kez daha bakın... Ecevit'e rapor konusunu ben açmadım... Babam gibi sevip saydığım insana rapor alın sözünü ben etmedim... Bilakis, karşı çıktım.
"Eski notları daha bir titizlikle" inceledik.
1. Doğru... Hüsamettin Özkan'ın istifasından hemen önce Başbakanlık konutundaki toplantıda Ecevit'e "rapor alması konusu" açılıyor.
2. Ama buna "tek kişi" karşı çıkıyor... Hüsamettin Özkan.
3. O gün, Başbakanlık konutunda olup bitenler ise... Yazılmaya kalkılsa günlerce sürecek bir roman.