Hazır konuşmuşken, TBMM Başkanı Köksal Toptan'a "yılan hikâyesini" sorduk. Ergenekon'u.
"Yılan hikâyesi" diyoruz, zira:
"Olay" öylesine dallı budaklı, kökü öylesine derinlerde ki "işin içinden nasıl ve hangi sürede çıkılacak" Allah bilir.
Köksal Toptan:
* Yargıya güven duymak dışında yapılacak bir şey yok.
* Ortada iddialar var.
* Bunların doğruluğunu, yanlışlığını takdir edecek olan merci, görevli mahkemedir.
* Mahkemenin yerine ikame edilecek ikinci bir merci yok.
* Sükûnetle sonucunu beklemek lazımdır.
Köksal Toptan "bir şey daha" söyledi.
"Soruşturmanın gizliliğine" dair.
Ve de "gizliliğin ihlaline."
Bu konu "çok önemli." "Gizli" olması gereken şeyler "işportaya düştü."
Soruşturma tutanakları yarın leblebicide "külah olarak" kullanılırsa kimse şaşmasın.
TBMM Başkanı:
* Soruşturma aşaması gizli.
* Ama bunlar çarşaf çarşaf yayınlanıyor.
* Savcıların dikkatli olması lazım.
* Bölük pörçük yayınlanan ifadeler toplumda öyle veya böyle bir kanaat oluşturuyor.
***
Köksal Toptan öneriyor:
1. İtidal.
2. Dikkat.