Siyaset mühendisleri "senaryo" yazıyorlar:
* ANAP 1983'te milletvekilliği seçimini kazandı... 1984'te yerel yönetimleri... 1987'de yine genel seçimi.
* Ve dördüncü seçimde tökezledi... 1989 yerel seçimlerinde.
* Ondan sonra da inişe geçti... Dikiş tutturamadı.
***
"Senaryoya" devam:
1. Tayyip Bey 2002'yi kazandı.
2. 2004'te yerel seçimi aldı.
3. 2007'de yine birinciydi.
4. Ama 29 Mart 2009'da gerileyecek... Tıpkı Özal gibi... Zira tarih tekerrürden ibarettir... Ve gidecek.
***
Bu senaryo "iş yapmaz."
"Neden" diyecek olursanız...
* 1989'da "Demirel gibi güçlü bir siyasetçinin" nefesi, Özal'ın ensesindeydi... Bugün nerede öyle bir muhalefet?
* 1989'da SHP "çift santrforla" sahadaydı... Genel Başkan Erdal İnönü, Genel Sekreter Deniz Baykal... Sol siyaset 1980'den bu yana "1989 kadrosu gibi" güçlü bir takım kuramadı.
* 1989'da "el altından da olsa" muhalefet işbirliği vardı... Bugün neredeee?
***
Ve önemli bir ayrıntı:
* Turgut Özal devleti avucunun içi gibi biliyordu... Ama aynı şeyi particiliği için söylemek zor.
* Özal 1989'da aday belirlerken hata üstüne hata yaptı... Örgütü de küstürdü, milletvekillerini de.
***
Recep Tayyip Erdoğan'a gelince:
* Geçmişten ders aldığı kesin.
* Partiyi, particiliği, örgütü çok iyi biliyor.
* Bazı süreç hataları olsa bile, aday belirlemekte olağanüstü dikkatli.
* Örgütü hiç ihmal etmiyor.
***
Bir ayrıntı daha:
1. Turgut Özal 1989'da 62 yaşındaydı... Ve iki önemli ameliyat geçirmişti... Biri kalp, diğeri göz.
2. Bugün Recep Tayyip Erdoğan 54'ünde.
***
Diyeceğimiz o ki...
1989'un "fotokopisini" çekip, "2009 senaryosu" yazmak gerçekçi değil.
Zira "dün dündü..."
"Bugün de bugün."
Mevlana'nın dedi gibi:
- Dün dünde kaldı cancağızım... Bugün yeni şeyler söylemek lazım.
Bunu "yeni senaryolar yazmak" şekline de çevirebiliriz.