İZMİR
Babası merhum Mutlu Menderes'i iyi tanırdık.
Sessiz, sakin, beyefendi, saygılı, konuşurken sesini hiç yükseltmeyen bir kişiliği vardı.
Oğluna "babanız böyleydi... Ya siz" diye sorduk.
Yanıtı çok kısa oldu:
- Öyle... Babam gibi.
***
İzmir-Dokuz Eylül Üniversitesi, Tıp Fakültesi'nden, Plastik Cerrahi Doçenti Adnan Menderes'le konuştuk. İsmi "merkez sağda siyaset yapmak isteyen için" büyük avantaj. Eski başbakan Adnan Menderes'in torunu.
O Adnan Menderes ki... Hâlâ "gönüllerde yaşıyor."
Adı "her yerde."
İzmir'de "havaalanında."
İzmir, Aydın, Manisa, Muğla ve daha pek çok ilde "caddelerde."
- Adnan Bey, yerel seçimler için İzmir'den AK Parti adaylığınız konuşuluyor.
- Konuşuyorlar, yazıyorlar... Ama gelip de bana soran yok.
- Yok mu?
- Hayır... Adımı bir güzel kullanıyorlar... Bir şekilde adımı geçiriyorlar.
- Başbakan ile görüştüğünüz yazıldı, söylendi.
- Hayır.
- AK Parti'den bir yönetici ile?
- Hayır.
Adnan Menderes:
- Kimsenin bana "Gel bizden aday ol" gibi bir teklifi olmadı.
- Olsa da düşünmem.
- Siyaseti hiç düşünmedim... Düşünmüyorum da.
- Ama benim hakkımda herkes bir şey düşünüyor, benim adım üzerinden fikir jimnastiği yapıyorlar.
- Adnan Bey... Doktorluk, plastik cerrahi sizin tercihiniz mi? Yoksa şartlar mı öyle gerektirdi?
- Çok küçük yaşta doktor olmak istedim... Ufak yaşlardan itibaren içimde plastik cerrahi özlemi vardı.
- Dedenizin evinde siyaset konuşulurdu... Babanızın evinde de öyle... İçinize hiç siyaset ateşi düşmedi mi?
- Hayır... Hiç olmadı.
- Ya çevre?.. Çevreden sizi siyasete itenler çıkmadı mı?
- Dönem dönem soranlar, bir şey diyenler oldu elbette... Ama hiç düşünmedim.
***
Babası Mutlu Menderes "zarif, narin, kırılgan, dost, mütevazı" bir insandı. Onu tek gün bile "ben Adnan Menderes'in oğluyum" havasında görmedik.
"Torun Adnan Menderes'e" gelince... "Hık demiş, babasının burnundan düşmüş."