Hikâyeyi "önceki gün" yazmıştık. Özetleyelim. Eskişehirlinin biri kemal Unakıtan'a "Maliye'deki kasanın anahtarını gösterir misiniz" deyince... Unakıtan "anan güzel mi" demiş ve eklemiş:
- Alan da kaçan mı?
Hikâyeyi yazdığımız günün akşamında, Kazakistan Büyükelçiliği'ndeki resepsiyonda, Süleyman Demirel, Maliye Bakanı'na sormuş:
- Adama "anan güzel mi" dedin mi?
Unakıtan "Yavuz beyin yazdıklarının tamamı doğru" demiş.
- Ama adama "anasının güzel olup olmadığını" sormadım.
Kemal Unakıtan aradı:
- Yazdıklarını okumayan kalmamış... Arayan arayana... Demirel bizzat sordu.
"Bizim de sorularımız var" dedik:
- AK Parti'nin Eskişehir adayı kim?
- Yılmaz Büyükerşen gibi kıymetli bir adayımız var.
- Yerli mi yabancı mı?.. Eskişehirli mi, ithal mi?
- Eskişehir'in evladı... Bir profesör.
- O zaman TÜBİTAK Başkanı Prof. Nükhet Yetiş... Ama istifa etmesi gerekirdi.
- Hayır, o değil.
- Öyleyse kim?
- Çok iyi bir aday... İsim söylemem yanlış olur... Zira Genel Merkez açıklayacak.