1950 seçimlerinde "çoğunluk sistemi" değil de "nispi temsil" esas alınsaydı, ne olurdu? DP yüzde 52.7 oyla "276 milletvekili" çıkarırdı. CHP de yüzde 39.4 oyla "202 milletvekili."
"Demokrasi açısından" daha sağlıklı değil mi?
***
Kim bilir, çoğunluk sistemi ile DP, Meclis'te "çok yüksek sandalye sayısına ulaşıp da iktidar sarhoşu olmasaydı..." CHP "iktidarı frenleyecek bir Meclis aritmetiğine" sahip olsaydı... Belki de 27 Mayıs 1960 ihtilali yaşanmazdı.
***
Neyse, dönelim "çifte standardımıza."
Tarih 26 Şubat 1952... Eski Başbakan Şemsettin Günaltay bu defa "CHP Grup Başkanvekili" olarak Meclis kürsüsünde. 2 yıl önce "övdüğü" çoğunluk sistemini eleştiriyor. 2 yıl önce yerden yere vurduğu "nispi temsili" göklere çıkarıyor:
- Demokrasinin gelişmesi isteniyorsa nispi temsile gitmek gerekir.
***
Siyasal yaşamımız "çifte standartlarla" dolu... "1946 seçimleri" adlı kitapta bu konuda örnek çok.